tag:blogger.com,1999:blog-17508978003985775922024-03-08T02:50:43.573+03:00yeni başlayanlar için yemek yapma sanatışarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.comBlogger38125tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-79348465192665318722020-08-04T12:28:00.005+03:002020-08-04T13:34:23.564+03:00Nerede o likör ikram edilen eski bayramlar?<div style="text-align: justify;"> <font face="times"><font size="5"> Nerede o eski bayramlar ? Likör ikram edilen, ülkede ''Tekel'''in var olduğu ve alkolün ÖTV ile bu kadar PAHALI olmadığı senelerde insanlar, eczaneden alkol satışı serbest iken alıp evlerinde mevsimi gelen meyvelerin likörünü yapardı. Siyasal islam rüzgarı ile bu güzel adetler de uçtu gitti. Unutulmasın diye sizinle paylaşmak istedim. Denk gelirseniz sevdiğiniz arkadaşlarınızla tarifi paylaşın. Çoğalalım.</font></font></div><div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /></span></div><div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;"> </font><font size="5" style="font-family: times;">Temmuz sonu ağustos başı gibi vişne çıkmış oluyor. Yani tam da vişne likörü yapma zamanı gelmiş oluyor. Bundan neredeyse 10 sene evvel ilk likörümü yapmıştım ve bir klasik olarak vişne likörü idi.</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;"><b>MALZEMELER</b></font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">5kg vişne</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">1kg toz şeker</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">8 adet karanfil</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">1 adet çubuk tarçın</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">isteğe göre;</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">7-8 adet kakule</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">3 adet yıldız anason</font></div><div style="text-align: justify;"><font size="5" style="font-family: times;">3-5 adet damla sakızı</font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Paşabahçenin cam kavanozlarından 3 litre veya 5 litreliğini alıyorum genelde. Güzelce temizliyor deterjan artığı kalmayacak şekilde duruluyorum. Bazen bulaşık makinasına atıyorum sıcak ile dezenfekte olması için. Malum Korana virüs sonrası var olan hijyen alışkanlıklarımız artık takıntılı bir seviyeye ulaştı.</font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Önce ana prensibi anlatayım sonra da size ölçülü bir tarif vereyim. Ben şekerden ziyade ekşi lezzetleri seven insanım o yüzden likör yaparken olabildiğince az şeker kullanıyorum. Damak zevki meselesi şeker kullanma işi. Kimi insan 1 kg vişne için 1 kg şeker kullanırken kimi 1 kg vişne için 500 gr şeker kullanıyor ben ise iyice şekeri azaltmış haldeyim her bir kilo vişne için bir su bardağı şeker kullanıyorum 250 gr civarı diye düşünebilirsiniz.</font></div><div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /></span></div><font face="times" size="5"><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQQm2ESM0DXsXtekuy_AsB8woJopC8VuuIN8m5ODWUp-slceX9lV555SMYtchF2UZ5eb12GNm2njGVnG_2KC7W8nzSN3f3Z-ASyWJ-tCW_9H5fnfpfAfPOLHRQ2mzenb8vdCXRDAoVa7ga/s1080/4.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQQm2ESM0DXsXtekuy_AsB8woJopC8VuuIN8m5ODWUp-slceX9lV555SMYtchF2UZ5eb12GNm2njGVnG_2KC7W8nzSN3f3Z-ASyWJ-tCW_9H5fnfpfAfPOLHRQ2mzenb8vdCXRDAoVa7ga/s640/4.png" /></a></div></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Önce vişneleri alıp iyice yıkıyorum sonra saplarından ayırıp kavanoza ekliyorum. (Saplarını ayırıp kurutup saklarsanız daha sonra vücudunuz ödem tuttuğunda çayını demleyerek kendinizi ödemden kurtarabilirsiniz) Kavanozu ağzına kadar dolduruyorum en son üste her kilo vişne için bir su bardağı şekeri boca ediyorum. Bitmedi...</font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Likörün lezzetini veren en mühim şey içine eklediğimiz baharatlar. En klasik hali 8 tane karanfil ve bir tane çubuk tarçından oluşuyor. Ben bu baharat işini son yıllarda çeşitlendirdim. Mesela kakule ekliyorum. Kızılcık likörü yaptığımda -ki o da Ağustos sonuna doğru çıkar muhakkak deneyin- bu defa damla sakızı ve yıldız anason da karanfil ve tarçına eşlik ediyor.</font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Yaptık karışımı işimiz bitmiyor bol güneşli bir yere kavanozları koyuyor ve en az 2 hafta güneşte bekletiyoruz. Benim çok güneş alan bir mini balkonum var oraya koyuyorum. Koyduğum zamanı unutup 15 gün değil de bazen bir ay bekletmiş oluyorum. </font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">Bekleme süresi bitince de istediğim kadar alkol veya cin ekliyordum. Bu sene elimde saf alkol var onu sulandırarak ekleyeceğim. Benim damak zevkim ve vücudum yüksek alkol kaldırmıyor 5 litre vişne için en fazla 750ml votka ekliyordum. 500 ile 750ml arası alkol benim için ideal. Daha yüksek alkol sevenler miktarı arttırabilir. Rakı yapanların kullandığı alkolü damak zevkinize göre ekleyebilirsiniz. Bundan sonraki aşama kavanozları ışık almayan bir kiler , dolap içinde saklama kısmına geliyor. En az bir ay -ben genelde 2 ay unutuyorum- bu alkolle bekleme kısmını.</font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5"><br /></font></div><div style="text-align: justify;"><font face="times" size="5">En sonunda tüm bu bekleyişler bitince süzüyorum. İsterseniz daha berrak bir görüntü için kahve filtresi ile ikinci bir tur daha süzebilirsiniz. Likörünüzü olabildiğince berrak bir görüntüsü olacaktır. Eğer kızılcık likörü ise bu defa işlemin son aşamasında bir yarım limon sıkıyorum liköre, rengi mercan kırmızısı oluyor.</font></div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"> Kurban bayramına yetişmediyse likörünüz üzülmeyin Cumhuriyet Bayramına kadar olabilir.</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;">Afiyet Olsun</span></div><div><br /></div><div><br /></div></div></div><gdiv id="ginger-floatingG-container" style="left: 0px; position: absolute; top: 0px;"><gdiv class="ginger-floatingG ginger-floatingG-closed" style="display: none;"><gdiv class="ginger-floatingG-disabled-main"><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool-tooltip">Enable Ginger</gdiv></gdiv><gdiv class="ginger-floatingG-offline-main"><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool-tooltip"><em>Cannot connect to Ginger</em> Check your internet connection<br /> or reload the browser</gdiv></gdiv><gdiv class="ginger-floatingG-enabled-main"><gdiv class="ginger-floatingG-bar"><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool ginger-floatingG-bar-tool-disable"><ga></ga><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool-tooltip">Disable in this text field</gdiv></gdiv><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool"><ga class="ginger-floatingG-bar-tool-edit">Edit</ga><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool-tooltip">Edit in Ginger</gdiv></gdiv><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool ginger-floatingG-bar-tool-mistakes"><ga><span class="ginger-floatingG-bar-tool-mistakes-count"></span></ga><gdiv class="ginger-floatingG-bar-tool-tooltip">Edit in Ginger</gdiv></gdiv></gdiv></gdiv><gdiv class="ginger-floatingG-contentPopup"><gdiv class="ginger-floatingG-contentPopup-wrap"><ga class="ginger-floatingG-contentPopup-close">×</ga><gdiv class="ginger-floatingG-contentPopup-frame"><iframe scrolling="no"></iframe></gdiv></gdiv></gdiv></gdiv></gdiv>şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-87088959603362670012020-01-06T16:57:00.002+03:002020-01-06T17:47:20.100+03:00YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN 10 ŞARAP İÇME TİYOSU<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz7zMQxGGVRRqmGHOjjlmQ8SBMhKu0l3ND07FoEHndlmzkMAUov33q1OCpVI-XArvYQtJhCeZbAD3BAgPxeXWkpri4ZRwYqWaOLfz7BfXuPfcosmUiLPbCUj_y4geYMfeL25pm0KO7p90W/s1600/storyblocks-2-glasses-of-red-wine-and-beautiful-sunset_rVmrFksR4G-min-845x475.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="475" data-original-width="845" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz7zMQxGGVRRqmGHOjjlmQ8SBMhKu0l3ND07FoEHndlmzkMAUov33q1OCpVI-XArvYQtJhCeZbAD3BAgPxeXWkpri4ZRwYqWaOLfz7BfXuPfcosmUiLPbCUj_y4geYMfeL25pm0KO7p90W/s320/storyblocks-2-glasses-of-red-wine-and-beautiful-sunset_rVmrFksR4G-min-845x475.jpg" width="320" /></a></div>
<div aria-level="3" class="co8aDb gsrt" role="heading" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 15px;">
<br /></div>
<div class="RqBzHd" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 16px; padding: 0px 20px;">
<ol class="X5LH0c" style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px;">
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Ne istediğinizi bilmiyor veyahut emin değilseniz tatlı şarap ile başlayın. ...</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">En az beş kere yeniden deneyin , kendinize alışmak için şans verin. ...</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;"><gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-1" id="gwmw-15783016516238062715351">Yuvarlar</gwmw> <gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-1" id="gwmw-15783016516235803294784">gibi</gwmw> çalkala, <gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-1" id="gwmw-15783016396597750869776">kokla</gwmw> <gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-1" id="gwmw-15783016396592677471574">ve</gwmw> <gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-1" id="gwmw-15783016516234920539732">i</gwmw>ç. ...</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Kırmızı şarap kırmızı et/Beyaz şarap beyaz et ile içilir kuralını aklının bir köşesine yaz. </li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Oda sıcaklığında şarap <gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-3" id="gwmw-15783017316571953882948"><gwmw class="ginger-module-highlighter-mistake-type-3" id="gwmw-15783210184722718190579">sun ve</gwmw></gwmw> iç.</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Şarabı karanlık ve serin yerde yatay olarak muhafaza et.</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Aç karnına ne şarap ne de başka alkollü içkiyi içme</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Tanımadığın insanlarla içki içme. (Alkollü içkiler güvenmediğin yabancılarla içilmez)</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">Yeterli suyu içtiğinden emin ol , sabah başın ağrısın istemezsin.</li>
<li class="TrT0Xe" style="border: 0px; list-style: inherit; margin: 0px 0px 4px; padding: 0px;">İki ya da üç kadehten fazla içme.</li>
</ol>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div aria-level="3" class="co8aDb gsrt" role="heading" style="margin-bottom: 15px;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-11968411416612753232011-06-10T11:24:00.009+03:002011-06-10T12:23:15.824+03:00Sıcak havada likör iyi giderBu aralar evde likör yapmaya heves ettim. Gül ve Özden bana nasıl likör yaptıklarını anlattılar . İnternet araştırırken çok doyurucu bir yazıya denk geldim. Gurme Ahmet Örs usta 17 aralık 2005 sabah gazetesi cumartesi eki için çok güzel bir yazı yazmış. Bende bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Sıcak havada likör iyi gider </span> <br /> <br /><br />Kavurucu yaz sıcaklarında en ideal içecek ister kirazlı ister şeftalili ama biraz da buzlu likörler.<br /><br /><br />İster kirazlı ister şeftalili likör zamanı<br /><br />Kavurucu sıcaklarda insanın canı yüksek alkollü içkiler çekmiyor. Bunun yerine meyve suyu ile zenginleşmiş hafif likörler ellerden düşmüyor.<br /><br />Sizi bilmem ama sıcakların tahammül sınırlarını zorladığı şu günlerde canım yüksek alkollü içkileri, bol tanenli buruk şarapları pek de çekmiyor doğrusu. Çeşitli likörlerden yapılmış kokteyller ya da içine yalnızca buz atılmış veya sulandırılmış likörler ise hem gözü hem de damağı okşuyor, sıcağın kavuruculuğuna katlanmayı kolaylaştırıyor. Aslında likör de bir tür yüksek alkollü içki.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZJoTgk1T5Ad979EdvM6ksWg897eX3RJfIp1FzrKfKUei0KddFpH7OR3HZ4TDKhjXNxpeoCy-K0hXO1M71jNc-RAY_mRlDLbqinEqIZTZfgkgf2jd-4-5labL3tcabf5Kph_S6QIfIhZ_p/s1600/edel_kirsch.gif"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 215px; height: 380px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZJoTgk1T5Ad979EdvM6ksWg897eX3RJfIp1FzrKfKUei0KddFpH7OR3HZ4TDKhjXNxpeoCy-K0hXO1M71jNc-RAY_mRlDLbqinEqIZTZfgkgf2jd-4-5labL3tcabf5Kph_S6QIfIhZ_p/s400/edel_kirsch.gif" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616505391316583794" /></a><br /><br /> Örneğin Kirsch, yani kiraz rakısı yüksek alkollü içkiler arasında yer alırken, "cherry brandy", yani kirazlı brendi likör kategorisine giriyor. Aradaki fark, bu içkilere değişik lezzetlerin katılış biçiminde. Likör, farklı aroma ve lezzetlerde malzemelerin genellikle alkol içinde bekletilmesi ya da eklenmesiyle elde ediliyor. Lezzeti artırmak için de şeker katılıyor. Yukarıdaki örneğe gelince, Kirsch, yani kiraz rakısının yüksek alkollü içkiler kategorisine girmesinin nedeni, bu içkinin kiraz meyvesinden damıtılmış, daha sonra şeker ya da başka bir malzeme ilave edilmemiş kendinden aromalı bir içki oluşundan. Buna karşılık kiraz brendisinde kiraz, alkolde bekletilerek tat ve aromalarını içkiye aktarıyor ve bu nedenle de likör kategorisine giriyor. Bu arada Batı dünyasında eau de vie, schnaps gibi adlarla bilinen çoğu renksiz, saydam içkileri biz rakı sözcüğü ile tanımlıyoruz. Bununla da kendi rakımıza büyük haksızlık yapıyoruz. Kanımca kiraz rakısıyla bizim rakımızı daha baştan birbirinden ayıracak bir sözcüğün bulunup kullanılmasında yarar var.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK-yqovYoYoV8An4pTuBxcBhJiTsgMUsNJp8gwfm_waegYZhdShDKFbM8q2lf2U-teexfn1L-yfQrOYEIifwN5qFcGP8ERXHuxsQUg2H-97wfkrtSHPFMx5eSpm70EIuxJ_u9ebJKQU-MK/s1600/drambuie.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 202px; height: 288px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK-yqovYoYoV8An4pTuBxcBhJiTsgMUsNJp8gwfm_waegYZhdShDKFbM8q2lf2U-teexfn1L-yfQrOYEIifwN5qFcGP8ERXHuxsQUg2H-97wfkrtSHPFMx5eSpm70EIuxJ_u9ebJKQU-MK/s400/drambuie.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616505881109518498" /></a><br /><br />EV LİKÖRLERİ GERİLEDİ<br />Konudan fazla uzaklaşmadan devam edelim. Likörlerin tarihine baktığımızda, bunların, damıtma yönteminin bulunmasıyla, elde edilen alkole kokulu otlar, meyve özleri, tohumlar, baharat, fındık, ceviz, kökler, çiçekler gibi malzemeler katılarak hazırlandıklarını görüyoruz. İlk zamanlarda elde edilen karışım daha çok tıbbi tedavilerde kullanılmaktaydı. Ardından evlerde de likör yapılmaya başlandı. Yemekleri lezzetlendirmek için katkı olarak kullanıldığı gibi, keyif almak üzere de içilmekteydi. Ancak 19. yüzyılda hazır likörler piyasada bollaşınca, evlerde likör yapımı giderek geriledi. Damıtma işlemini simyacılar altın elde etmeye çalışırlarken bulmuşlardı. Katalan fizikçi Arnaldo de Vilanova imbikte alkol elde etme denemeleri sırasında büyücülükle suçlanmış ancak ölümcül bir hastalığa yakalanan dönemin Papa'sını iyi edince, bunu, içinde altın varaklar bulunan alkollü bir karışımla sağladığını söyleyerek engizisyon mahkemesinden yakasını kurtarabilmişti. Bugün de bu likör Avrupa'da "Goldwasser", yani altın suyu, bizde de Altın Likörü olarak halen varlığını sürdürüyor. Geç Ortaçağ'da likör yapımında İtalyanlar çok ileri gitmişlerdi. Nitekim 1533'te Fransa Kralı II. Henri ile evlenmek üzere Fransa'ya gelin gelen Catherine de Medici örnek likörleri de beraberinde götürdü. Burada kısa süre sonra Fransız keşişler dünyanın dört bir yanından getirilmiş 27 bitki ve kokulu ottan, bugün de varlığını koruyan Benedictine likörünü yapmayı başardılar. Bundan kısa süre sonra da Chartreuse manastırındaki keşişler formülü son derece gizli tutulan, manastırın adını taşıyan ve günümüze dek klasik likörler arasındaki yerini koruyan yüksek alkollü likörü ürettiler. 18. yüzyılın sonlarında İskoçya'nın klasik likörlere armağanı, viski likörü Drambuie oldu. Çeşitli malt ve tahıl viskilerinin harmanına çeşitli tatlandırıcı malzemelerin de katılımıyla hazırlanan bu likörün adı, İskoç dilinde "doyuma ulaştıran içki" anlamına gelen "an dram buidheach" sözcüğünden geliyor.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQvKgS2C6xDLzV0fipyeiQG8Nn4fT0PR35TLK7PClMzGOHYFdEHMsAEYgn66Kq0qoUTb3yECRvtXJ7YgsIZX-ME3hGF3WiFZJ_rYGr2TEmFumO8ab8-a4eFiI99DVsqpJLPrJgKt7qLV97/s1600/cointreau-noir.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQvKgS2C6xDLzV0fipyeiQG8Nn4fT0PR35TLK7PClMzGOHYFdEHMsAEYgn66Kq0qoUTb3yECRvtXJ7YgsIZX-ME3hGF3WiFZJ_rYGr2TEmFumO8ab8-a4eFiI99DVsqpJLPrJgKt7qLV97/s400/cointreau-noir.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616506393687243602" /></a><br /><br /> 19. yüzyılın ortalarında Cointreu kardeşlerin brendi içinde turunç kabuklarını dinlendirerek yaptıkları ve kendi adlarını verdikleri nefis içki, bugün de değişik versiyonlarıyla en sevilen likörler arasındaki yerini koruyor. 19. yüzyılın sonlarında yine Fransa'da Louis-Alexandre Marnier adlı biri, yıllardır içki işindeki bir aileye damat olarak girdi, Haiti'ye yaptığı bir gezi sırasında Marnier'nin tattığı portakallar, ona kendi adını vereceği Grand Marnier likörü için ilham kaynağı oldu. Nitekim, kaliteli konyak ile portakal aromalarının buluştuğu bu olağanüstü içki bugün de klasik likörlerin vazgeçilmez örnekleri arasında. 1920'li ve 1930'lu yılların kokteyl dönemi likörler olmaksızın kolay kolay gerçekleşemezdi kuşkusuz. O dönemin kumar tutkusu "Casino", seks özgürlüğü akımı "Maiden's Blush" (bakirenin yüzü kızardı), ruhlar dünyasına duyulan ilgi "Hell, Little Devil" (Küçük şeytan, cehenneme), hatta I. Dünya Savaşı'nın uyandırdığı duygular "Depht Bomb" (uçaktan suya atılan bomba), "Artillery" (topçu) gibi adlar taşıyan likörlü kokteyllere yansıdı.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNBBFU1wDmQZcfVIBcGSTBciFEtGg4qY-4Vm8eFVqe7wJFAJDEWIJEGd75HA8Pew3AeuS9MxfjMtzhL7Dzh33eDlFiu65WCPTsiCc61c5nX3p0mOAik1ZUOU5B9xxKNnarjrZnbSn-nkXd/s1600/Baileys.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 399px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNBBFU1wDmQZcfVIBcGSTBciFEtGg4qY-4Vm8eFVqe7wJFAJDEWIJEGd75HA8Pew3AeuS9MxfjMtzhL7Dzh33eDlFiu65WCPTsiCc61c5nX3p0mOAik1ZUOU5B9xxKNnarjrZnbSn-nkXd/s400/Baileys.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616507516830175570" /></a><br /><br /><br />ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR<br />Likörler en büyük sıçramayı bundan 20 yıl kadar önce gerçekleştirdi. Modern teknolojilerle yapılan, zaman içinde değişim gösteren damak tadına uygun likörlerin ilki kuşkusuz Bailey's. İrlanda'nın küçük bir içki imalathanesinde geliştirilen bu kremalı viski, günümüzde yılda 54 milyon şişe ile dünyanın en çok satılan likörü. 17 derecelik düşük alkolüne rağmen üretim tekniği sayesinde kreması bozulmuyor, ekşimiyor, kesilmiyor.<br /> <br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs6FX4f5FN8OzB5vPD3xLRIjg-KUBvyBJnANAYpidCOAJPOcOidedIiGOIHMUc_d3u7fWMrI7raCt_yZ6a18ATe8dN3aNncC6YKAGh90B1dIrJxVss3vYlicsc0xXWFIqUrp0riAKXnDt8/s1600/gamme_malibu.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 358px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs6FX4f5FN8OzB5vPD3xLRIjg-KUBvyBJnANAYpidCOAJPOcOidedIiGOIHMUc_d3u7fWMrI7raCt_yZ6a18ATe8dN3aNncC6YKAGh90B1dIrJxVss3vYlicsc0xXWFIqUrp0riAKXnDt8/s400/gamme_malibu.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616507084235005090" /></a><br /><br />1970'lerde yapılmaya başlanan bu likörün yıldızı da, İngilizlerin Malibu likörü gibi 1980'lerde parladı. Brezilya'nın hindistancevizi aromalı alkolüne hindistancevizi özü katılarak yapılan sade likör, Malibu, piyasaya çıktığı günden itibaren, portakal suyu ya da süt ile karıştırılarak zahmetsizce kokteyl hazırlamaya olanak sunuyordu. 1980'ler, yeni damak tadına göre fazla ağdalı bulunan klasik likörlerin satışları düşerken, onların yerini yeni likörlerin aldığı dönemdir. Bu dönemin bir başka süper likörü de Archers. İngilizlerin bu başdöndürücü şeftali likörü, bugün ister sek olarak içilsin, ister kokteyllere katılsın, yazın en başarılı içkileri arasında.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVVYPmCjA5WbraiiBZJxk87qxfIOOZqJHex1F1DyG9cxMmnqHd442IzjofAbjqfCo3Gha8YPeVBlheTcr9PAk2ovLRMC0OWGr8AXaFPtlV9W5fYp2kjTHqqUQDBptyE-cBrSi1W5naGJ00/s1600/121620-l.png"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 129px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVVYPmCjA5WbraiiBZJxk87qxfIOOZqJHex1F1DyG9cxMmnqHd442IzjofAbjqfCo3Gha8YPeVBlheTcr9PAk2ovLRMC0OWGr8AXaFPtlV9W5fYp2kjTHqqUQDBptyE-cBrSi1W5naGJ00/s400/121620-l.png" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616508289305123106" /></a><br /><br /><br />MOZART'I SEVER MİSİNİZ?<br />Bailey's kremalı likörünün başlattığı akım, beraberinde çok sayıda kremalı likörü getirdi. Calvados'lu, konyaklı, armanyaklı, Grand Marnier'li, romlu krema likörleri birbiri ardından raflara doluverdi. Bunların büyük bölümü kısa süre içinde silinip giderken, Avusturya'nın Mozart likörü, yuvarlak şişesi, krema, sütlü çikolata ve kiraz brendisi karışımıyla, biraz da adını aldığı ünlü besteciye duyulan sevginin sayesinde ünlü likörler arasında varlığını bugün de sürdürüyor. Bu yeni kuşak likörler düşük şeker oranları, damağı okşayan zengin aromaları ile günümüz kokteyllerine son derece uygun. İçine bir parça buz atarak ya da soda ile hafifletilerek de çok lezzetli. Bu sıcak havalarda egzotik yörelere özlem duyduğumda Malibu gibi hindistancevizli Karayib romlu likörden yardım alıyor, mis gibi beyaz şeftali canım çektiğinde Archers derdime derman oluyor, viskinin neler yapabileceğini, kremasıyla damağımı adeta okşayan Baileys bana hatırlatıyor. Ama klasik likörleri de elimin tersiyle bir kenara itiyor değilim. Grand Marnier'li kokteyller ya da buzla hafifletilmiş Cointreau gibi likörler de, yılın şu en sıcak günlerinde bile geçmiş yüzyılların içki ustalarına bir kez daha hayranlık duymamı sağlıyor.<br />-------------------------------------------------------<br /><br />HÜRRİYET GAZETESİNDE 12 KASIM 2005 TARİHLİ CAHİT AKYOL UN YAZISINDAN ALINTIDIR ;<br /><br /><br />CUMHURİYET’İN GÖZDESİ<br /><br />Likörün Türkiye’de büyük çaplı üretimi 1930’lu yıllarda başladı. Atatürk’ün önderliğinde İstanbul Mecidiyeköy’de likör fabrikası kuruldu. Şehirli, modern Türk evlerinin simgesine dönüşen likör, özellikle şeker bayramlarında çikolatayla birlikte vazgeçilmez ikramlar arasına girdi.<br /><br />Tekel fabrikası 2000 yılında Bilecik’e taşındı. Acıbademden güle tam 17 çeşit lezzette yılda 2,5 milyon litre likör üretmeye başladı. Tekel’in özelleştirilmesiyle likör nöbetini Mey İçki devraldı. Firma şimdilik altı çeşit likör üretiyor: Vişne, ahududu, portakal, nane, muz ve acıbadem. Hare markalı likörler Fransa’dan ithal şişelerde 19 YTL’ye satılıyor.<br /><br />TÜRKLER SEK SEVER<br /><br />Likör farklı malzemenin alkolde bekletilip, kimi zaman distile edildikten sonra şeker eklenmesiyle yapılıyor. Üç ayrı yöntemle üretiliyor: Yaş meyveden, esans kullanılarak, baharat ve otlarla.<br /><br />Meyve kullanılarak yapılan likörler, ahududu, çilek, kayısı, vişne gibi meyvelerin üzerine alkol ilave edip üç ay kadar bekletilmesiyle yapılıyor. Portakal, mandalina gibi narenciyelerin ise kabukları aynı işlemden geçirilip damıtılıyor. Elde edilen yarı mamul likör katkı maddelerle zenginleştiriliyor. Muz, nane, gül likörlerinde esans kullanılıyor. Türk üreticilerin gül liköründe ulaştığı kalite Avrupalıları şaşırtacak düzeyde. Üçüncü kategoride yer alanlar drak likörler. Altın ve Beğendik 24 çeşit ot ve baharat karışımının alkolle karışımı sonucu elde ediliyor. Kahve (moko), kakao likörlerinde ise öğütülen çekirdekler, alkolle işlemden geçiriliyor.<br /><br />Türkiye’de tek çeşit meyve aromalı likörler rağbet görürken dünyada en sevilen likörler lezzet karışımları. Örneğin Fransız likörlerinin bir kısmı brandy, portakal kabuğu, kiraz, bal veya kokulu ve baharatlı otlar karıştırılarak yapılıyor.<br /><br />DÜNYADAN GÖZDE LİKÖRLER<br /><br />AMARETTO: Buruk-tatlı bir İtalyan likörü. Sicilya’da üretiliyor. Kayısı brandy’si ve bademden yapılıyor. Badem tadı yoğun.<br /><br />ANGOSTURA: Kırmızı renkli, buruk tatlı, rom esaslı. 1820’de Venezüella’da bir askeri doktor tarafından tıbbi tonik olarak üretilmişti.<br /><br />BAILEY’S IRISH CREAM: İrlanda viskisi, çikolata ve kremadan yapılıyor. 1970’te ilk kez satışa sunuldu. En çok tercih edilen likörlerden.<br /><br />BENEDICTINE D.O.M.: En eski likörlerden. Fransa’da 1510’da üretilmeye başlandı. 27 çeşit bitkiden yapılıyor ve yüzde 40 oranında alkol içeriyor. İsmindeki ‘D.O.M’, ‘Yücelerin Yücesi Tanrı’ anlamına geliyor.<br /><br />CHARTREUSE: Fransız Alpleri’nde ‘Chartreuse Carthusian Manastırı’nda yapılmaya başlandı. Karışık bitkisel esaslı, yüzde 55 alkol içeriyor.<br /><br />COINTREAU: Portakal esaslı Fransız likörü. 1850’de üretilmeye başlandı.<br /><br />DRAMBUIE: Viski likörlerinin en eski ve en çok bilineni. 1745’te üretilmeye başlandı, 1900’lerde yaygınlaştı. Malt viski, bal ve çeşitli otlar içeriyor.<br /><br />GALLIANO: İtalyan savaş kahramanı Guiseppe Galliano anısına 1890’da yapımına başlanan tatlı, sarı renkli, bitkisel esaslı bir likör.<br /><br />GRAND MARNIER: Portakallı likörlerin en ünlüsü. Zengin tadını veren bileşimindeki konyak.<br /><br />HEERING: Bir vişne brendisi. 200 yıldan beri üretiliyor.<br /><br />IRISH COFFEE LIQUEUR: İrlanda viskisi, kahve ve çeşitli bitkilerin karışımından elde edilir.<br /><br />IZARRA: Pireneler’in, Bask Bölgesi’nde dağ çiçekleri ve diğer dağ bitkilerinden yapılıyor. ‘Bask Brandy’si olarak da adlandırılır.<br /><br />KAHLUA: Meksika’da kahve çekirdeklerinden yapılan bu likör, soğuk sütle karıştırarak içiliyor.<br /><br />MILLEFIORI: İsmi gibi ‘1000 çeşit çiçek’ten yapılan bir İtalyan likörü.<br /><br />SOUTHERN COMFORT: İlk kez New Orleans’ta üretilen Bourbon, şeftali ve portakal karışımlı likör.<br /><br />TIA MARIA: Jamaica likörü rom, kahve ve Karaipler’de yetişen bazı bitkilerden elde ediliyor.<br /><br />EN SEVİLEN TÜRK LİKÖRLERİ<br /><br />AHUDUDU LİKÖRÜ: Tarabya, Sarıyer, Zekeriyaköy, Beykoz sırtlarında yetiştirilen ahududu ve ağaç çileğinden üretiliyor. Tadı, rengi, kokusu meyvenin karakteristiğini taşıyor. Sek içime, kokteyle uygun.<br /><br />NANE LİKÖRÜ: Yüzde 30 alkollü. Nane esansıyla yapılıyor, kristal şeker şurubuyla tadlandırılıyor. Ferahlatan bir aromaya sahip. Yemek sonrası Türk kahvesiyle ikram edilmeye uygun. Elma suyu, ice tea gibi içeceklerle karıştırıldığında dinçleştirici özelliğe sahip.<br /><br />PORTAKAL LİKÖRÜ: Portakal kabuklarının alkolle işlenen, imbikten geçirilen ince dış yüzeyi temel maddesi. İçine limon ve turunç kabuğu alkolaları da katılıyor. Yüzde 40 alkol içeren likörde zengin narenciye aroması ön planda.<br /><br />ACIBADEM LİKÖRÜ: Doğala özdeş acıbadem aromasıyla üretilen likördeki alkol oranı yüzde 25. İçinde Bilecik’in kokulu ayvalarından elde edilen ayva enfüzyonu da ilave ediliyor. Sek ya da sütle içilebiliyor, kokteyle uygun.<br /><br />VİŞNE LİKÖRÜ: Afyon bölgesinde yetişen vişnelerden yapılıyor. Doğrudan meyveden üretildiği için vişnenin zengin aroması liköre dolgun ve zengin bir lezzet katıyor.<br /><br />MUZ LİKÖRÜ: Nane gibi doğala özdeş esanstan üretilen muz likörü yüzde 25 alkol içeriyor. Olgun muz kokulu, sek ya da kokteyllerle uyumlu.<br /><br />LİKÖRLÜ BAZI KOKTEYLER<br /><br />FRENCH KISS<br /><br />Malzemeler: 3.0 cl muz likörü, 2.0 cl votka, 3.0 cl Elma suyu, 2.0 cl Monin karpuz şurubu. Yapılışı: İçki karıştırıcısını buzla doldurun. İçine muz likörü, votka, elma suyu ve karpuz şurubu koyup karıştırın. Kokteyl bardağını kürdan sapladığınız karpuz parçalarıyla süsleyin.<br /><br />ANTARTİKA<br /><br />Malzemeler: 4,5 cl nane likörü, 2.0 ca Portakal likörü<br /><br />1 kutu Ice tea şeftali<br /><br />Meşrubat bardağını bol buz ile doldurun. Üzerine belirlenen oranlardaki nane ve portakal likörlerini de ekleyin. Bardağın kalan bölümüne de Ice tea şeftali koyun. Taze nane yapraklarıyla süsleyip servis edin. İşte size serinlemek için kolay ve muhteşem bir çözüm.<br /><br />EVDE DE LİKÖR YAPABİLİRSİNİZ<br /><br />Evde vişne, böğürtlen, ahududu gibi meyveden yaklaşık bir saatte likör hazırlamak mümkün. Yapımı: 1 kilo meyve yıkanıp cam kavanoza konur. Üzerine 2 litre sıcak suda eritilmiş 300 gram toz şeker, 300 gram etil alkol, 1 çubuk tarçın, 1 adet muskat, 4-5 adet karanfil, 4-5 adet kakule ve 1 gram amber eklenir. Ağzı sıkıca kapatılan kavanoz güneş almayan bir yerde bekletilir. Likör 2,5-3 ayda olgunlaşıp ikram edilecek kıvama geldiğinde üzerine iyi kalitede bir kadeh konyak ilave edilir.<br /><br />Likör servisi nasıl yapılır?<br /><br />Yemeklerden önce veya hemen sonra küçük kadehlerde sek ya da kahve, tatlı, pastayla sunulur. Bunun dışında yanında çikolatayla ikram edilir. Likörler bol meyveli içkilere, kokteyllere de yakışır. Likör servis yapılmadan önce en az yarım saat buzdolabında soğutulmalıdır.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-40219874825310019122010-10-15T13:33:00.013+03:002010-10-15T14:58:16.979+03:00Limak Ambassadore Pazar Workshop'u<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOzpW08ZPfFO-J7CJAeDMgPeWiw1Lqztf00fIE4HOTADsSyYKPardLuzpVX9ID9qspCIVeF09fWBBTztb6Dxu1YI1SP3FN1vf1aXJtT9YJNhqxv7mTq9qJUPoU7qehC-2OBIeaCBz5KyEJ/s1600/IMG_6265.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 293px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOzpW08ZPfFO-J7CJAeDMgPeWiw1Lqztf00fIE4HOTADsSyYKPardLuzpVX9ID9qspCIVeF09fWBBTztb6Dxu1YI1SP3FN1vf1aXJtT9YJNhqxv7mTq9qJUPoU7qehC-2OBIeaCBz5KyEJ/s400/IMG_6265.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5528223899846184514" /></a><br /><br /><br />29 Eylül de <a href="http://www.facebook.com/limakambassadore?v=app_6009294086&ref=ts#!/photo.php?fbid=153769001320369&set=a.119053038125299.11884.119025748128028">facebook</a> üzerinden bir davet mesajı aldım.<br /><br />''<span style="font-style:italic;">Limak Ambassadore Hotel 10 Ekim Pazar günü gerçekleştirilecek ücretsiz workshopa sizleri davet ediyor</span>'' diyordu mesajda.<br /><br />Hemen verilen telefon numarasını arayıp iki kişilik rezarvasyon yaptırdım. Gül Çalışır (nam-ı diğer <span style="font-weight:bold;">Ganima</span> ) ile beraber gitmeye karar verdik. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiazl5qW5K2l2Rj1sHImy2l39wqJegtfRfeTDZFWbrYWi-fFJSzgaiYvMgWyRGXmE81tCp0oZ9PaCNusE2ojU02pwkSAUI4a2tgd8wduhHv_SepgZGUNjjftt4P8BEjsERo0YZat6PnDNJ-/s1600/IMG_6280.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 165px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiazl5qW5K2l2Rj1sHImy2l39wqJegtfRfeTDZFWbrYWi-fFJSzgaiYvMgWyRGXmE81tCp0oZ9PaCNusE2ojU02pwkSAUI4a2tgd8wduhHv_SepgZGUNjjftt4P8BEjsERo0YZat6PnDNJ-/s200/IMG_6280.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5528223291162399442" /></a><br /><br />Çok dakik olduğumu iddia eden insanım ama bir sürü şey üstüste geldi. Ganima ile buluşup Limak Ambassadore'a geç kalarak vardık. Krem Burle'nin yapılışını kaçırdık. Allahtan yazılı metinler olarak bizlere vermek üzere çıktılarını dağıttılar bizde krem burle'nin tadına bakabildik. <br /><br />Daha sonraki yazılarımda sizler ile bu tatlı tariflerini paylaşacağım. Bugünlük sadece izlenimlerimi paylaşmak niyetindeyim.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWm3PcPenxD-OSKFxcVgV0pHjsLZiz444BlusuEFExDAFc7RBfB-A9SlFJk_6AKDEgrauzc195cORumEbb-RNyvHkOUbR_r5D4V4ZKG53p6Ccz1YcDkAErszY1rSXYo4NujCvQrTyg8rSq/s1600/IMG_6294.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 150px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWm3PcPenxD-OSKFxcVgV0pHjsLZiz444BlusuEFExDAFc7RBfB-A9SlFJk_6AKDEgrauzc195cORumEbb-RNyvHkOUbR_r5D4V4ZKG53p6Ccz1YcDkAErszY1rSXYo4NujCvQrTyg8rSq/s200/IMG_6294.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5528223667923201954" /></a><br /><br />Etkinlik incelikle düşünülmüş olamasına rağmen hayal kırıklıklarım da olmadı değil. Beklentim ikili veya dörtlü takımlar halinde herkesin bilfiil katılabildiği bir workshop idi. Erken gelen oturur misali ilk gelen 3-5 kişi önlükleri takıp eldivenlerini giyip bilfiil katıldılar. Benim gibi geç kalanlar ise seyredip fotoğraf çekip Vedat Milor havalarında tadım yaptı. <br /><br />Gerçi bu hayalim az masraflı değil. O kadar malzemenin maliyetini ve her ürünün pişme süresini düşünürsek, isteğim kolay bişey değildi. Şefler çok tatlı ve işini bilen insanlar olamalarına rağmen anlatıma alışkın olmadıklarından, kendilerini dinleyen insanlara, sırtlarını dönüp anlatabiliyorlardı. Bazen seslerini neredeyse hiç duyamadım.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKnDBO2eeYYG7m1lNlYW8KJIY1cw3EruObo_iYzZopRhT-Aulwogt-YPxiWj4PhQXvRiS4hWKSDvLwdc2idciyLGO2l775v8S4IWECp-daUxkPr4PuC0gNp8SG4KPbsyarCcwhcwxMskhs/s1600/IMG_6284.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 174px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKnDBO2eeYYG7m1lNlYW8KJIY1cw3EruObo_iYzZopRhT-Aulwogt-YPxiWj4PhQXvRiS4hWKSDvLwdc2idciyLGO2l775v8S4IWECp-daUxkPr4PuC0gNp8SG4KPbsyarCcwhcwxMskhs/s200/IMG_6284.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5528223094348896370" /></a><br /><br />Etkinliğin zaman aralığı 15.00 ile 17.00 arasında belirtilmişti. Lakin 18.00'i buldu neredeyse workshop un bitişi. İleride yemek kursu tarzı bir etkinlik yapmayı düşündüklerini, bu workshop unda bir tür ön deneme olduğunu belirttiler. <br /><br />Tatlıların yapımı kolay ve tatları oldukça hafif idi.<br /><br /><br />Devam Edecek...şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-71781796321823755722010-09-25T20:34:00.010+03:002010-09-27T12:36:49.395+03:00Başlı Başına Bir Kültür: RAKISofra dendiğinde, beyaz örtülerle giydirilmiş, üzerinde birkaç meze ve buz gibi rakı olan bir masa geliyor benim aklıma. Kristal bardakların şıkırdadığı masanın etrafında kahkaha atan ya da küçük inci taneleri döken insanlar var. Fasılla, muhabbetle yiyorlar yemeklerini… Ben en çok böyle sofraları seviyorum işte. Sadece karın doyurmak için oturulmamış, yemek servisinin bile bir seremoniyle yapıldığı, insanların bir kenarına ilişirken zevk aldığı…<br /><br />Ben Ekşi Sözlük’teki hislicocuk. Bu blog’un yeni yazarıyım ve bir rakı sofrası adamı olarak ilk yazımı rakıya ve rakı sofrasına ayırdım. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRcMt1SkB2-lz4Kr4n-gI_K8ESYyvCNCYfbSo7jPTmbgyPIGkQ976m2t_uvx60RCMqYWpjrRHEq2D4pMYLhPBNK9NA6SbGtclPoAUQfJ2TR6JMXd12OT3WwHg3thej4nzbeyuSLM4-P04/s1600/185_raki2.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRcMt1SkB2-lz4Kr4n-gI_K8ESYyvCNCYfbSo7jPTmbgyPIGkQ976m2t_uvx60RCMqYWpjrRHEq2D4pMYLhPBNK9NA6SbGtclPoAUQfJ2TR6JMXd12OT3WwHg3thej4nzbeyuSLM4-P04/s400/185_raki2.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5520906458062330370" /></a><br /><br />Rakı kelimesinin etimolojik gelişimi açısından kesin bir kanıya varılmamıştır. Bazı kaynaklar Arapça’daki arak kelimesinden, bazıları razaki üzümünden, bazılarıysa kımızdan elde edilen Arika’dan geldiğinden bahseder.<br /><br />Rakının çıkış noktasıyla ilgili net bir bilgi olmasa da, tüm Dünya’nın kabul ettiği bir gerçek vardır ki; rakı, ilk kez Osmanlı topraklarında üretilmiş bir Türk içkisidir. Birçok ülkede benzerleri bulunan rakının en bilinen türü Türk Rakı’sıdır(Turkish Raki). Diğer ülkelerde üretiliyor olsa bile üretim şeklini günümüzde dahi Türk Gıda Kodeksi belirlemektedir.<br /><br />Bu ansiklopedik bilgilerden sonra, gelelim işin zevkli kısmına. <br /><br />Rakı, pek çok içkiden farklı olarak kendi kültürünü oluşturmuştur. Bu kültür o kadar sağlam temeller üzerinde yükselmiştir ki, rakıya da içene de saygı duyulur toplumumuzda. Rakı, ağırlığı olan, içene kendi kurallarını sunan, beyefendi olduğu gibi hafiften de kabadayı bir içkidir. Yanında yenecek yemekleri, dinlenecek müzikleri bile seçmiştir zamanında. O kadar ki, bir yenilik yapmak istediğimizde önce bir düşünürüz; “bu rakı sofrasında yenir mi?”. Sakil gelir alışılmış olmayan.<br /><br />Böyle geniş bir kültüre sahip olunca, kendine has kuralları olmaması beklenemez tabi ki. Ben de bildiklerimi sizinle paylaşayım isterim.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh26OBsFDp94TuCThT4cILyKeonW26lpWePAW3wAUhbNTMukzlJcDEPrN8kt9ky-tv2SHQ2Ad82HPf814Gs-ogEWFQveWmnuEloIMXBf1I_1MjLUDZYS8cepw3F9xiAGvyIdrD9qyQeN04/s1600/fft5_mf270394.Jpeg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 150px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh26OBsFDp94TuCThT4cILyKeonW26lpWePAW3wAUhbNTMukzlJcDEPrN8kt9ky-tv2SHQ2Ad82HPf814Gs-ogEWFQveWmnuEloIMXBf1I_1MjLUDZYS8cepw3F9xiAGvyIdrD9qyQeN04/s200/fft5_mf270394.Jpeg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5520908234068958482" /></a>- Rakı içmeye başlamadan önce fazla abartılmadan ana yemek yenir. Rakı ve mezeye altlık oluşturulur. Rakı, şarap gibi yemekle içilen bir içki değildir. Yemek rakıya eşlik etmek isterse kendi bilir, ama rakı sadece muhabbete eşlik eder.<br />- Yemekle beraber bol sarımsaklı ve naneli susuz cacık yemek rakının bünyedeki etkisini en mükemmel hale getirecektir.<br />- Rakıyı masanın en küçüğü ve mümkünse erkeği servis eder. Bu kişiye saki denir.<br />- Rakı servisine en büyükten başlanır.<br />- Herkese nasıl içeceği sorulur, rakıları öyle doldurulur.<br />- Göz yaşı, kapak, tek, pavyon dublesi, duble, domuz sıkısı ve sek gibi terimler rakı – su oranını belirtir.<br />- Tüm rakılar servis edildikten sonra, rakıyı içmek için masanın en büyüğünün ya da onun işaret ettiği kişinin kadeh kaldırması beklenir.<br />- Kadeh tokuşturulurken küçük büyüğün, erkek kadının kadehinin altına vurur. Bu bir saygı ifadesidir.<br />- Kadehleri tokuşturduktan sonra kadehi bir de masaya vurmak sakiye saygı ve teşekkür ifadesidir. Bu hareket, kimilerince masada olmayanları anmak için de yapılır.<br />- Rakı masasında en önemli husus saygıdır. Rakı beyefendi içkisidir. Sarhoş olup masa dağıtmak, kavga çıkarmak, etrafa rahatsızlık vermek rakı içene yakışmaz.<br />- Meze doymak için değil, rakıya eşlik etsin diye yenir.<br />- Rakı masasında başka alkollü içki içilmez.<br />- Musiki rakı sofrasının zevkini katlar, arttırır.<br />- Muhabbet en önemli mezedir. Fakat rakı sofrasında hep aynı konu konuşulmaz, konuşanın anlattıkları didiklenmez. Sık sık konu değiştirilir.<br />- Şişede kalan rakı son damlasına kadar eşit dağıtılır.<br />- Masaya oturan beyler ve bayanlar oturdukları gibi kalkarlar. Körkütük sarhoş olmak, kalkarken yalpalamak, ne dediğini bilmeden konuşmak rakı içine yakışmayan bir başka husustur.<br />- Rakı sofrasında en son, gerekirse, Türk kahvesi ya da işkembe çorbası içilerek alkolün etkisi azaltılır. <br /><br />Bunlar rakı kültürünün kendiliğinden oluşan kuralları. Şimdi ben kendi fikirlerime geçiyorum.<br /><br />Günümüzde pek çok rakı markası var. Benim favorilerim Yeni Rakı ve Efe Yaş Üzüm Rakısı. Yeni Rakı biraz daha sert, hatta acımsıdır. Efe Yaş Üzüm ise aromalı ve daha yumuşak. Mest Rakı, şişesi gibi zarif, yumuşak bir rakıdır. Rakı seven kadınlar için üretildiği, hatta şişesinin bile buna uygun tasarlandığı söylenir. Haklı da olabilirler. Burgaz Rakı da içimi güzel sayılabilecek olmasına rağmen, ancak diğer üçünden sonraki tercihim olabilir. Ha bir de Tekirdağ Altın Seri var ki, ben pek ısınamasam da seveni çoktur.<br /><br />Rakı servisinde sıra da önemlidir. Kadehe önce rakı, sonra su, en son dam buz konur. Aslında eridikçe tadını değiştireceği için buz konmaması daha yerindedir. Ayrıca rakının soğuk içilmesi tadının daha iyi alınmasını sağlar. (Bu paragraf 27.09.10 tarihinde düzeltilmiştir.)<br /><br />Benim gözümde rakının iki ana mezesi vardır; beyaz peynir ve kavun. Henüz rakıya bu ikiliden daha çok yakışan bir mezeye rastlamadım. Tabii peynir mümkünse Ezine olmalı, şöyle iyisinden. Üzerine biraz zeytinyağı gezdirilip kırmızıbiber ve kekik serpilmeli. Kavun da biraz ballanmış ve soğutulmuş olmalı.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglxFtcEsvgo06zNvN9cO8X2CMlGflFeEbDEE0dJpdTfK0TMDM90AZcuWVFoSg55tlGFfeb7892jzd0wRzPiGPliGMhy9O28Pmfe3CVwNThRCY5tOqGIwl5QW15WgqNODiLtLWy2RQ_Cbo/s1600/meze-istanbul4.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglxFtcEsvgo06zNvN9cO8X2CMlGflFeEbDEE0dJpdTfK0TMDM90AZcuWVFoSg55tlGFfeb7892jzd0wRzPiGPliGMhy9O28Pmfe3CVwNThRCY5tOqGIwl5QW15WgqNODiLtLWy2RQ_Cbo/s320/meze-istanbul4.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5520907276530652354" /></a>Bence bu kadarı rakının yanına yeter ama illa ki dahasını istiyorum derseniz, rakı masasına yakışan pek çok meze barındırır Türk mutfağı. Haydari, gavurdağı salatası, acılı ezme, kısır, zeytinyağlı yaprak sarması, zeytinyağlı dolma, patates salatası, yoğurtlu havuç salatası, yoğurtlu közlenmiş patlıcan, tarator, tarama, çiroz salatası, muhammara, humus, şakşuka, paçanga böreği, kızarmış ekmek-tereyağı, midye tava, midye dolma, fava, közlenmiş kırmızıbiber ve roka salatası rakı sofrasının tanıdık mezeleridir.<br /><br />Rakıyla yenen ana yemekler de yok değildir elbette. Balık, ızgara et ya da rakının tadını bastırmayacak yemekler rakıyla beraber yenebilir. Rakıyla balığın uyumundan kimse bir kural uğruna vazgeçemez zaten.<br /><br />Rakı sefasından sonra ise, alışılagelen bol sarımsaklı işkembe çorbası içmek olsa da, ben Türk kahvesi eşliğinde kuru un helvasını denemenizi tavsiye ederim.<br /><br />Aslında bir de rakı masasında dinlenebilecek müziklerden bahsetmek lazım, ama o konumuzun biraz fazla dışında.Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-62730848086057012532010-09-22T16:40:00.012+03:002010-09-24T14:19:31.584+03:00Tatilden Akılda Kalalanlar<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSDITnihyphenhyphenkt_2krxkxU1mdiAubLnKOACYZNGR5ve36R2iYMbGXBB3BLsClWMo4MxeU2TJRwcvQspEhrqcCO6dC0nYWTLg7eilOn7VReHGBQRqEUEfwEkqhLg8RMTmu7t-kC3LEomI2Q-J/s1600/IMG_6175.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSDITnihyphenhyphenkt_2krxkxU1mdiAubLnKOACYZNGR5ve36R2iYMbGXBB3BLsClWMo4MxeU2TJRwcvQspEhrqcCO6dC0nYWTLg7eilOn7VReHGBQRqEUEfwEkqhLg8RMTmu7t-kC3LEomI2Q-J/s400/IMG_6175.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519732593721371314" /></a><br /><br />Bu yaz ilk kez ,üç senedir merak ettiğim Bozburun a gitme fırsatı yakaladım. Hayal ettiğime hem benziyordu hem farklı idi. Bakir yerleri severim kalabalıklardan çok. Ve bazı yemekleri de yerinde severim. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGvvYM0r60Hds2UppT8wD5Z28r0jz48mT5Y2HjhAHw-8W7DpNtCo7408fN535r-aFal558L4udm9tm2H1qtHgxjjiN2swEBwKFljaDQD7Apf0dBsBFDjbXLnPweV-tc0g9cRopgm4C2Ka5/s1600/IMG_6176.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 317px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGvvYM0r60Hds2UppT8wD5Z28r0jz48mT5Y2HjhAHw-8W7DpNtCo7408fN535r-aFal558L4udm9tm2H1qtHgxjjiN2swEBwKFljaDQD7Apf0dBsBFDjbXLnPweV-tc0g9cRopgm4C2Ka5/s320/IMG_6176.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519735882861031330" /></a><br /><br /><br />Mesela kalamar. Kalamar sahilde yenince güzel gelir bana tazecik. Deniz ürünleri sahil kasabalarında bir başka güzeldir<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuIFqgILQkuTjyZZ_w4Nt_n5uHo4caLhUrnLNjTv5YwWpB62lkRogi-j4647FvjzW1PylcdFd04p4Lwj25FKT1bLJVNqNT0IROQxgzxJMZeHGuOR2NHN9VzWsXE1eQCu_89n_OcP5bEy1a/s1600/IMG_6179.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuIFqgILQkuTjyZZ_w4Nt_n5uHo4caLhUrnLNjTv5YwWpB62lkRogi-j4647FvjzW1PylcdFd04p4Lwj25FKT1bLJVNqNT0IROQxgzxJMZeHGuOR2NHN9VzWsXE1eQCu_89n_OcP5bEy1a/s320/IMG_6179.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519735314810020466" /></a><br /><br /><br />15 eylül 2010'da nihayet merak ettiğim Bozburun'a gelip görebildim. En çok merak ettiğim yer Otel Mete idi. 3 sene merak ettikten sonra nihayet gelebildim.<br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUo8ORakpK1_fXPds5U-NjjMywzUiWVXi7PdNGIcUUnl65u27KqMnb7kjt8C-2yzFXircVgXQmhHQCG1w744gnxdH5bh9BH2q03fztnjUDhsAAM6RVq_zyYb5hhR3EQzswL9i153JvOgsN/s1600/IMG_6172.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUo8ORakpK1_fXPds5U-NjjMywzUiWVXi7PdNGIcUUnl65u27KqMnb7kjt8C-2yzFXircVgXQmhHQCG1w744gnxdH5bh9BH2q03fztnjUDhsAAM6RVq_zyYb5hhR3EQzswL9i153JvOgsN/s320/IMG_6172.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5520438071965536690" /></a><br /><br /><br />Çok tatlı işletmecileri ile süper servis ve ortam var. Portakal ağaçları arasında hamakları, inanılmaz temiz ve güzel bir deniz, lezzetli deniz ürünleri yiyebileceğiniz bir yer. Fotoğraflar orada sipariş ettiğimiz kalamar ve karidese ait.<br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8PAz-jv8G5m4U9OV6Zn8jBgX3a5XMTtvBLDxzXWQXeN9GsfcUYNUOh-mi7ld7-R8RNmf_nWKnvOSaeV78QM_mBQikQB8UYZ_wVRVefKlhGXeDZnphiKmmJ8YaKDzebDBVECIhJ5BoJQj7/s1600/IMG_6166.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8PAz-jv8G5m4U9OV6Zn8jBgX3a5XMTtvBLDxzXWQXeN9GsfcUYNUOh-mi7ld7-R8RNmf_nWKnvOSaeV78QM_mBQikQB8UYZ_wVRVefKlhGXeDZnphiKmmJ8YaKDzebDBVECIhJ5BoJQj7/s320/IMG_6166.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519736459335333650" /></a><br /><br /><br />2010 fiyatları ile 50 tl yarım pansiyon(sabah kahvaltı+ akşam yemeği dahil). Kalamarı çok lezzetli muhakkak kalamar ve karides ısmarlayın.<br />Bisiklet kiralanabiliyor. Bisiklete binmeyi bilmeyen için üç tekerlekli bisikletler bile var. 3 tl verip bir saat bisiklete binebilirsiniz.<br /><br />Aşağıdaki linkten otel fotolarına bakabilirsiniz.<br /><br />Otelin sahipleri dileyenleri adaboğazı,mağara,üç taş ve akvaryum koyuna götürebiliyor. (15tl ve 25 tl arasına dilediğiniz yere götürüyor)<br /><br />Çayı çok lezzetli ve güzel. Çay içmeyi de unutmayın. Eylül ortasında hala sıcak ve güzel.<br /><br />Marmaris 'ten otogardan dolmuş ile 8 tl ye ulaşabilirsiniz.<br /><br /><a href="http://www.otelmete.com">http://www.otelmete.com</a>şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-84340932090943407572010-06-28T15:48:00.005+03:002010-06-28T16:15:07.690+03:00AYIN KİTAPLARI<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8bNV5Hp44G-FguxaYPc0O-_bAtVjKq_37VBLvT0Ge4izYLfJ43dZD8P6tUtAFkMSxSIXy-JnoMsf1b0oRCRz8yJtjhAaf6rRYA9sC5MjRcIgYFXbpdpAIhhaCd5h924xRoY7YZZINapMD/s1600/antakya-yemekleri.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 265px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8bNV5Hp44G-FguxaYPc0O-_bAtVjKq_37VBLvT0Ge4izYLfJ43dZD8P6tUtAFkMSxSIXy-JnoMsf1b0oRCRz8yJtjhAaf6rRYA9sC5MjRcIgYFXbpdpAIhhaCd5h924xRoY7YZZINapMD/s320/antakya-yemekleri.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487805858868158162" /></a><br />İki yemek kitabı yeni çıkmış durumda ve ben her ikisinide merak ediyorum.<br /><br /><a href="http://www.jalebalci.com">http://www.jalebalci.com</a> linkine bakınca ne güzel kadınmış dedim önce doğruya doğru. Antakya mutfağı en çok sevdiğim mutfaklardan biri. inanılmaz lezzetli şeyler yapıyorlar. Ege deki güzel malzemeler var üstüne baharatlar ve ekşi var. Sour namı ile anılan biri olarak sevmemem imkansız.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWNXdkQtSzOmcNG-7QD1Kd78tum1oeTTHBcCUYQLLX5me4yrCPiiqpuiIbN_wX301aoeH4E2tyAhqWHvqGjMGtMivPn5RR-grLiPTQt8EeL8h_wsmwEJr9Tz-OLrdcPZXgI-rRZjADf0J2/s1600/jale-balci.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 264px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWNXdkQtSzOmcNG-7QD1Kd78tum1oeTTHBcCUYQLLX5me4yrCPiiqpuiIbN_wX301aoeH4E2tyAhqWHvqGjMGtMivPn5RR-grLiPTQt8EeL8h_wsmwEJr9Tz-OLrdcPZXgI-rRZjADf0J2/s320/jale-balci.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487811245550062706" /></a><br />Jale Balcı, finans sektöründeki sekiz yıllık çalışma hayatından sonra, hobi olarak başladığı yemek işine profesyonelce devam ederek, beslenme uzmanlığı, aşçılık ve sofra düzenleme konularında, yurtiçi ve yurtdışındaki deneyimli isimlerden uzun süreli eğitimler almış, 2006 yılında ilk kitabı olan <a href="http://www.idefix.com/kitap/keyifli-sofralar-icin-50-pratik-monu-jale-balci/tanim.asp?sid=PDZYVANBOS2SJ6NB8TPO">Keyifli Sofralar İçin 50 Pratik Mönü</a> kitabını ve <a href="http://www.idefix.com/kitap/aperitif-monuler-jale-balci/tanim.asp?sid=E135S4X5NM5MOY3IK5V2">Aperitif Mönüler</a> kitabını 2008 Aralık ayında Remzi Kitabevi’nden çıkarmıştır. Yine aynı yayınevinden <a href="http://www.idefix.com/kitap/antakya-ve-yemekleri-jale-balci/tanim.asp?sid=DI1LK0NJK857ASO6178S">Antakya ve Yemekleri</a> isimli kitabı haziran ayı içinde çıkmış.<br /><br />Doğum yeri olan medeniyetler şehri Antakya’nın en özel tatlarını, kurucu ortağı olduğu “<a href="http://antiochiaconcept.com/">Antiochia</a>” adlı restoranında sunmaktadır.<br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFG7YYO_nFF1LecRU6_RFJkp8H82nIQS4GewSGjudBg_y5wJQ-zcMePPJjw_grE_BAEBhCMooVXpVgB7Q3MJwBHw9_xAuEVI8YnQgcU7pGC1BW01zRaaUEzv7ysSkC5zopukU4_jWPt6js/s1600/refikanin-mutfagi--duz-kapak-.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 246px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFG7YYO_nFF1LecRU6_RFJkp8H82nIQS4GewSGjudBg_y5wJQ-zcMePPJjw_grE_BAEBhCMooVXpVgB7Q3MJwBHw9_xAuEVI8YnQgcU7pGC1BW01zRaaUEzv7ysSkC5zopukU4_jWPt6js/s320/refikanin-mutfagi--duz-kapak-.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487805934849697938" /></a><br /><br /><br /><a href="http://www.refikaninmutfagi.com/">http://www.refikaninmutfagi.com/</a> linkine gözatarak tanımaya başlayın dilerseniz. Blog sahibi yazarın ta kendisi.<br /><br />Refika Birgül imzasını taşıyan kitap 29 Nisan akşamı İstanbul Culinary Institute'da gerçekleşen keyifli bir kutlama ile okuyucularıyla buluştu.<br /><br />Refika'nın en çok istediği şey, yemek yapmanın keyfini ve basitliğini herkesle paylaşmaktı. <br /><br />Kitabın en çok ilgi gören yemekleri arasında bulunan Türk suşileri, Kadayıf Mantı ve Pişmaniyeli Dondurma gibi lezzetlerin peş peşe sunulduğu gece, eski 45'liklerin bir ağızdan söylendiği keyifli bir partiye dönüşerek sona erdi.<br /><br /><br />Refika yemek yapmaya, boyu ocak seviyesindeyken tüm aileye kahve yaparak başladı. Abisi Tolga ona günbegün iştah bulaştırdı. Zengin Akdeniz mutfağını teyze ve dayılarından, lezzetli İç Anadolu mutfağını ise dede, hala ve yengelerinden öğrendi.<br /><br />En sevdiklerini görmeye gittiği Londra’da damak zevki iyice gelişti. Hep daha farklısını arar oldu, daha farklısı bulamayınca da kendi yapmak istedi. Onun için güzel yemekler yapmak ve paylaşmak, eğitimini aldığı meslekle yakından ilgiliydi belki de. Sevgiyle yapılan yemeğin hem vücudu hem ruhu iyileştirebileceğine inanarak gece uykularından yeni yeni tariflerle uyandı. Mutfakta deneyler yaptı, uçtu, daldı, nefes aldı, matematik sevdasıyla yemeklerin algoritmasını çıkarmaya uğraştı. Tüm bunları ise uzun hastane mesailerinin ardından yapmaya çalıştı.<br /><br />Robert Kolej’de çirkin ördek yavrusu olmadığını, Koç Üniversitesi’nde, dünyanın ve insanların anlaşılabilecek yönleri de olduğunu öğrendi. London Business School’da bu kadar kontrolcü ve mükemmeliyetçi olursa yakında kalp krizi geçireceğini fark etti.<br /><br />Kimi zaman yönetmeyi, kimi zaman ekip kurmayı, kimi zaman yazıp çizmeyi, ama her zaman ve illa ki yeni bir şeyler yaratmayı sevdi.<br /><br />372 sayfa ve 21,5x27 cm ebadında hazırlanan kitap Boyut Yayıncılıktan çıktı. Anneler günü için annenize yeni İstanbul mutfağının farklı tadını hediye edin. “<a href="http://www.idefix.com/kitap/refikanin-mutfagi-cooking-new-istanbul-style-refika-birgul/tanim.asp?sid=QK1OPAQQR5JBZBGVNDUO">Refika’nın Mutfağı</a>” ile güzel insanlarla dolu, lezzetli sofralarda, bol muhabbetler…şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-56884529162791003902010-06-28T13:11:00.007+03:002010-06-28T13:56:06.863+03:00ŞARAP BLOGLARIArtık her konuda bloglar var. Bu çok güzel herkes bilgilerini birbiri ile paylaşıyor. Tabi birilerini taklit eden özgünlükten uzak bloglarda yok değil. Bu aralar iki blogun kitaba dönüşeceklerini duydm.Bloglar bazıları için de yaşam değiştirme farkedilme aracı. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpKWIhX8NgQXyY0GT98EY_GWYShjQ8E3SzOLqXzCMlj4mFShmfyPfISw21h4ZpC3AIfyCuCQhnumrfhqf0goDS1XuwuRb5UdybqepyEJgC0JyV_fzWnXgFbH7tFio0tT0Bft6ZHlGUf6rG/s1600/PUCCA.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 128px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpKWIhX8NgQXyY0GT98EY_GWYShjQ8E3SzOLqXzCMlj4mFShmfyPfISw21h4ZpC3AIfyCuCQhnumrfhqf0goDS1XuwuRb5UdybqepyEJgC0JyV_fzWnXgFbH7tFio0tT0Bft6ZHlGUf6rG/s200/PUCCA.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487772150795275538" /></a><br /><br />Bunlardan ilki <a href="http://passiflora-rapunzel.blogspot.com/">http://passiflora-rapunzel.blogspot.com/</a> <a href="http://www.okuyanus.com.tr/">Okuyan Us yayınları</a>ndan çıktı bile. <a href="http://www.idefix.com/kitap/kucuk-aptalin-buyuk-dunyasi-pucca-gunluk-pucca/tanim.asp?sid=WUCY50MD2A2ADZB3UQIG">Şuradan</a> edinebilirsiniz.<br /><br />Bir diğeri de aynı yayınevinden başka bir bloğa giden teklif. <a href="http://cafefernando.com/turkce/">Cafe Fernando</a> ya da yemek kitabı teklifi götürmüş <a href="http://www.okuyanus.com.tr/">Okuyan Us</a> yayınları. Güzel şeylerin keşfedilmesini kolaylaştırıyor internet.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitDcxvROaRKnyWT1VdkSIRVr7E101LhKI3C2k1Is8HaQiXCvAEkWyo_x4mAACdQRYe17W9R6hJGw2oSq2Dt-219V1JZJbWYNwzkh59Wwik7WNHeXAfAfnH04w6FOm5j93PhVJzSxli-Res/s1600/wine+woman.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 262px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitDcxvROaRKnyWT1VdkSIRVr7E101LhKI3C2k1Is8HaQiXCvAEkWyo_x4mAACdQRYe17W9R6hJGw2oSq2Dt-219V1JZJbWYNwzkh59Wwik7WNHeXAfAfnH04w6FOm5j93PhVJzSxli-Res/s320/wine+woman.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487765748916608306" /></a><br /><br />Konumuz yeme içmek olunca bloglar da kitaplara dönüşürken sevdiğim bir kaç şarap bloğunun linklerini sizinle paylaşmak istedim. Hangi blogların gelecekte kitap olabileceği belli olmaz ;) <br /><br /><a href="http://www.alicefeiring.com/">http://www.alicefeiring.com/</a><br /><br /><a href="http://www.drvino.com/">http://www.drvino.com/</a><br /><br /><a href="http://www.wineanorak.com/">http://www.wineanorak.com/</a><br /><br /><a href="http://www.vinography.com/">http://www.vinography.com/</a><br /><br /><br />ve türkçe bloglar;<br /><br /><br /><a href="http://vinografi.blogspot.com/">http://vinografi.blogspot.com/</a><br /><br /><a href="http://www.sarapoburu.com/">http://www.sarapoburu.com/</a><br /><br /><a href="http://www.bodrumbaglari.com/">http://www.bodrumbaglari.com/</a>şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-90400168206049091012010-06-05T09:42:00.005+03:002010-06-05T10:11:57.427+03:00WHITE RUSSIAN<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5pNQPBm_XSNgJddH2xse-82g-z8oK7bBnBrYejEC-fzS4nRmT384YFOEP9573u7p4nXjGE-LY7JOS0TFHhmAPZjfP2nWI-cKOXlCAyj4JwLTBNBEg5rP0mkl2H5DM6lkBfiVvC1_wrL8f/s1600/22774826-22774828-large.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 256px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5pNQPBm_XSNgJddH2xse-82g-z8oK7bBnBrYejEC-fzS4nRmT384YFOEP9573u7p4nXjGE-LY7JOS0TFHhmAPZjfP2nWI-cKOXlCAyj4JwLTBNBEg5rP0mkl2H5DM6lkBfiVvC1_wrL8f/s320/22774826-22774828-large.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5479181479636985810" /></a><br /><br />Bu aralar kahve likörlerine bayılıyorum. O yüzden aklıma <span style="font-weight:bold;">White Russian</span> Tarifi vermek geldi. Bir uyarı daha tadı güzel olduğu için miktarı abartmayın fena çarpabilir :)<br /><a href="http://www.imdb.com/title/tt0118715/">Big Lebowski</a> filminde de bahsi geçen bir kokteyl olduğunu unutmadan hatırlatayım.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmkEEqfkLNt-KbMX6XUmG-Y4RvP1tRPGbQ-P5KQEn05B_4GzY1lvJIb-m3GDfJVBcrc_7E222OCf5HpEDaCcpvdlPuak1u83VMSeTz7TC39R-dnyOEadGJpLdW7dg1lpON0rPAgD-7fC1D/s1600/white+russian.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmkEEqfkLNt-KbMX6XUmG-Y4RvP1tRPGbQ-P5KQEn05B_4GzY1lvJIb-m3GDfJVBcrc_7E222OCf5HpEDaCcpvdlPuak1u83VMSeTz7TC39R-dnyOEadGJpLdW7dg1lpON0rPAgD-7fC1D/s320/white+russian.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5479179493069881698" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler</span><br /><br />2 ölçü vodka<br />2 ölçü kahve likörü (<a href="http://www.kahlua.com/">Kahlua</a> veya <a href="http://www.harelikor.com/Anasayfa.aspx?Hare=TurkKahvesi">Hare</a>'nin kahve likörlerinden seçebilirsiniz)<br />3 veya 4 ölçü süt veya krema<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı</span><br /><br />Malzemelerin hepsini karıştırın bol buz ile soğuk servis edin.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-2183581406209273482010-05-03T12:51:00.014+03:002010-05-04T16:21:06.249+03:00BÖRÜLCE SALATASI (Black eyed peas )<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdMEoSK2ZFH7tkOSqQkKstsHVznPmJ_nIKiPI1kjd3VBnzwu2mB6AqxKKENqcQlxUcsPabB_a9Q5pSirwPCEvRRJSBtCvYT8TT2bVap85S1cGiz7NHobjIkcAyNnlcZNg8uMng0tfoAmFB/s1600/IMG_6003-1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdMEoSK2ZFH7tkOSqQkKstsHVznPmJ_nIKiPI1kjd3VBnzwu2mB6AqxKKENqcQlxUcsPabB_a9Q5pSirwPCEvRRJSBtCvYT8TT2bVap85S1cGiz7NHobjIkcAyNnlcZNg8uMng0tfoAmFB/s320/IMG_6003-1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5466979306262630386" /></a><br /><br />Üniversiteye başladığım yıla kadar börülce kelimesini duymamıştım bile! İç Anadolu'da büyüyen bir çocuktum ve o zamanlar marketlerde kuru börülce satılmazdı. Tazesinin konservesi de yoktu marketlerde. (2002 senesinde marketlerde bulunmaya başladı. Bu sene iyice yaygın. Kurusunu da , konservesini de bulabiliyorum. Bakalım ne zaman dondurulmuş taze börülcesi raflarda yerini alacak ? )<br /><br /> Ne zaman egeli arkadaşlar edindim o zaman duyar börülcenin adını. Ailemin muğla da bir ev alması ve yılın büyük bir kısmını orada geçirmeleri ile bende börülce ile tanışmış oldum.<br /><br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Ortalama 100 gr. kuru börülcenin içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: </span><br />343 kalori <br />22.8 gr. protein<br />20 gr. karbonhidrat<br />0 kolesterol <br />1,5 gr. yağ <br />2 gr. lif <br />138 mgr. fosfor<br />74 mgr. kalsiyum <br />5.8 mgr.demir <br />6,7 mgr.sodyum<br />260 mgr.potasyum<br />30 IU A vitamini<br />1.05 mgr.B1 vitamini<br />0,21 mgr. B2 vitamini <br />2.2 mgr. B3 vitamini<br /><br />-Tüm baklagiller gibi börülce de kandaki yüksek kolesterol düzeyini düşürür.<br /><br />-İçerdiği yüksek lif oranıyla kandaki ensülin ve şekeri düzene sokar, bu nedenle şeker hastaları için iyi bir besin oluşturur.<br /><br />-Aynı nedenle pekliğe (kabızlığa) hemoroite ve diğer bazı kalınbağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir.<br /><br />-Demir minerali yönünden zengin bir besin olduğu için kansızlığa da iyi gelir.<br /><br />-Potasyum yönünden zengin olduğundan, yüksek tansiyonu düşürür.<br /><br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhddOP0Rq7JHSq4JQAWcFjXqrqJyAMvlB2N_GpAl8he9KG__-OPgn9ytX8tRcKhg_1I_heTXhsh04x0sOnLQg7auBCnifgfuVruNYo4U8IqUv4XjsytGL9zyMD1hTUV5AmBEkTOCbko1nAf/s1600/IMG_5994-1.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 267px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhddOP0Rq7JHSq4JQAWcFjXqrqJyAMvlB2N_GpAl8he9KG__-OPgn9ytX8tRcKhg_1I_heTXhsh04x0sOnLQg7auBCnifgfuVruNYo4U8IqUv4XjsytGL9zyMD1hTUV5AmBEkTOCbko1nAf/s320/IMG_5994-1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5466979434862985954" /></a><br />Salatamızın yapılışına gelince;<br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler:</span><br />1 su bardağı kuru börülce<br />1 adet kırmızı soğan<br />1 avuç dolusu maydonoz<br />1 avuç dolusu zahter<br />1 avuç dolusu nane<br />2 tane közlenmiş kırmızı biber<br />2 tane domates<br />1 tane salatalık<br />2 çorba kaşığı nar ekşisi<br />2 çorba kaşığı balzamik sirke<br />2 çorba kaşığı soya sosu<br />4 çorba kaşığı zeytinyağı<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı;</span><br />1- Kuru börülceyi, temizleyip yıkayınız sonra bir iki saat suda bekletiniz şiştikten sonra, soğuk suda haşlanmaya bırakınız. Önemli püf noktası haşlarken tuz ilave etmeyin )<br /><br />2- Sebzelerinizi doğrayıp geniş bir salata kabına alınız.Zahter her zaman bulabildiğim bir şey değil bu hafta pazarda rastlayınca aldım. Salatama yakışacağını düşündüm yanılmadım da kendine özgü aroması ile lezzeti arttırdı.<br /><br />3- Börülcelerin piştiğinden emin olunca suyunu süzüp sıcakken doğradığınız malzemelere ilave ediniz. Böylece birbirlerinin aromaları kaynaşır.<br /><br />4- En son zeytinyağı, soya sosu, balzamik sirke ve nar ekşisini ilave edip karıştırınız.<br /><br /><br />Afiyet Olsun<br /><br /><br />Not: Feast 'in dondurulmuş börülcesi varmış benim haberim yokmuş.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-42199538137533210272010-04-28T09:10:00.012+03:002010-04-28T09:57:55.887+03:00YEŞİL MERCİMEK SALATASI<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbZuJW_LE-wdLA3zWpCVvdQ__d1h-TVcCyRrfuSLjp0ZiJi-4PGCgn1PUmK9TgOQzPJvegRiw-wGPguznpzfZZY_1Wqh3C5gMx-HIPhGDgKTaSI9gdozT0w3j3aIvqJQu3bHnH8jkWty2a/s1600/IMG_5981-1.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbZuJW_LE-wdLA3zWpCVvdQ__d1h-TVcCyRrfuSLjp0ZiJi-4PGCgn1PUmK9TgOQzPJvegRiw-wGPguznpzfZZY_1Wqh3C5gMx-HIPhGDgKTaSI9gdozT0w3j3aIvqJQu3bHnH8jkWty2a/s320/IMG_5981-1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5465068105615202674" /></a><br />Diyet yemeklerine devam ediyoruz. 80 lerde çocuk olanlar bilir televizyona Hacettepe Beslenme Bölümünden <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ay%C5%9Fe+baysal">Ayşe Baysal</a> çıkar yeşil mercimeğin yararlarını anlatırdı. Et alamıyorsanız yeşil mercimek yiyin gibi cümleler sarfedererdi.<br /><br />Besin değeri olarak oldukça yüksek bir gıda yeşil mercimek.Tanelerin dış kısmında posa, iç kısmında nişasta ve protein bulunur. Yağ içeriği düşüktür ve çoğunluğu doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır.Kolesterol içermez. <br /><br /><span style="font-weight:bold;">100 gr kuru yeşil mercimekte </span><br />24.7 gr. protein <br />22 gr. karbonhidrat <br />0 kolesterol <br />1,1 gr. yağ <br />1,5 gr. lif <br />145 mgr. fosfor <br />79 mgr. kalsiyum <br />6,8 mgr. demir <br />6,8 mgr. sodyum <br />370 mgr. potasyum <br />60 IU A vitamini <br />0,37 mgr. B1 vitamini <br />0,32 mgr. B2 vitamini <br />2 mgr. B3 vitamini ve yüksek oranda folik asit bulunmaktadır.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">100 gr da bulunan kalori miktarı :(kuru olarak) 338 kal</span>.<br /><br />Ancak protein kalitesini arttırmak için mutlaka tahıllarla birlikte tüketilmelidir. Pişirme usullerine uygun olduğunda ve C vitaminlerinden zengin sebze ve meyvelerle tüketildiğinde yapısındaki demir ve kalsiyumun biyoyararlılığı (vücutta kullanımı)artar. Örneğin 1 porsiyon mercimek yemeği, 1-2 dilim tam tahıl ekmeği ve taze mevsim salata ile birlikte yenildiğinde protein kalitesi artar.<br /><br />Yaklaşık 4 yemek kaşığı yeşil mercimek protein açısından 1 köfte kadar ete, karbonhidrat açısından 1 dilim ekmeğe eşdeğer olarak menüde yer alabilir.<br /><br />Salatamızın yapılışına gelince;<br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler:</span><br />1 su bardağı yeşil mercimek<br />2 adet taze soğan<br />1 avuç dolusu dere oto<br />2 tane közlenmiş kırmızı biber<br />2 tane domates<br />1 tane salatalık<br />1 çorba kaşığı nar ekşisi<br />1/2 limon<br />1 kahve fincanı dolusu mısır<br />4 çorba kaşığı zeytinyağı<br />1 tatlı kaşığı tuz<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı;</span><br /><span style="font-weight:bold;">1-</span> Yeşil mercimekleri temizleyip yıkayınız sonra soğuk suda haşlanmaya bırakınız.Önemli püf noktası haşlarken tuz ilave etmeyin tuzu daha sonra ilave edeceğiz)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">2-</span> Sebzelerinizi doğrayıp geniş bir salata kabına alınız.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">3-</span> Mercimeklerin piştiğinden emin olunca suyunu süzüp sıcakken doğradığınız malzemelere ilave ediniz. Böylece birbirlerinin aromaları kaynaşır.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">4-</span> En son zeytinyağı tuz limon ve nar ekşisini ilave edip karıştırınız.<br /><br /><br />Afiyet Olsun<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Not:</span> mercimek ile ilgili daha detaylı bilgiye <a href="http://www.beslenmevediyet.org/?intPageStructureNo=89&sintLanguageID=0&bytContentType=2&intPageNo=624&bytRelListId=1&strHitCountParam=3|10|0|4055|1191">buradan</a> ulaşabilirsiniz.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-70067728074909910212010-04-27T09:36:00.009+03:002010-04-28T09:55:16.195+03:00MEKSİKA FASÜLYESİ SALATASI<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWgr5TCaphx2RkTlokMWnEbDqSP9Eg1DMMuUQh4Hn6YB-pScbCkwdKrhnB8bqRrl_OTHQbNqjWXW_qazD1OV3LEdr3Bljd2-sdYsaF3j1EE7xnZivfLgYqUKse4dh3Qd70_NhoTcK3HWN_/s1600/IMG_5974.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWgr5TCaphx2RkTlokMWnEbDqSP9Eg1DMMuUQh4Hn6YB-pScbCkwdKrhnB8bqRrl_OTHQbNqjWXW_qazD1OV3LEdr3Bljd2-sdYsaF3j1EE7xnZivfLgYqUKse4dh3Qd70_NhoTcK3HWN_/s320/IMG_5974.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464702945640673426" /></a><br /><br />Diyet mevsimi geldi. Hem kolay hem diyetinize yardımcı olacak bir salata tarifi vereceğim. Diyet yapanlar ve vejateryenler için besleyici değeri yüksek bir fasülye meksika fasülyesi. Kolay yanı haşlanmış konserve olarak marketlerde bulabilmemiz.Ben bu salatayı yemek yapmaya üşendiğim günlerde ana öğün olarak tüketiyorum.Hem tok tutuyor ,hem çok lezzetli.Yapması çok kısa bir süreyi alıyor.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">MALZEMELER</span><br />1 kutu meksika fasülyesi konservesi<br />2 tane domates<br />1 salatalık<br />1 kırmızı soğan<br />1 tane limon<br />2 adet közlenmiş kırmızı biber<br />2 çorba kaşığı zeytinyağı<br />2 çorba kaşığı nar ekşisi<br />Tuz<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrfz3SNoCsV34fBU5pWpcPYIojrngRTvCQnw_KsW8qYZ_HWYF9jssojsKjXyrhOCK6de7-7_N3LcZTLadhCkgy3X3cuNWcoHVX85hbCPiC35icA5qjddu9uJJe_F3ujCdWEdDvkTSKucDG/s1600/IMG_5976.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 308px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrfz3SNoCsV34fBU5pWpcPYIojrngRTvCQnw_KsW8qYZ_HWYF9jssojsKjXyrhOCK6de7-7_N3LcZTLadhCkgy3X3cuNWcoHVX85hbCPiC35icA5qjddu9uJJe_F3ujCdWEdDvkTSKucDG/s320/IMG_5976.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464709642999018882" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">YAPILIŞI</span><br /><span style="font-weight:bold;">1-</span> Konserveyi açın ve fasülyeleri bir süzgeçe boşaltın. Konserve suyunu süzüp, konserve suyundan kurtulana kadar yıkayın.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">2- </span>Salata içine koyacağımız malzemeleri yıkayıp zevkinize göre doğrayın.(salatalık,domates,kırmızı soğan)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">3-</span> Genişçe bir salata kasesine yıkayıp süzdüğünüz fasülyeleri, doğradığınız salatalık domates soğan ve közlenmiş kırmızı biberleri ilave edin.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">4-</span> Limonun tamamını sıkın. Ayrı bir kaseye boşaltın. 2 kaşık nar ekşisi, 2 kaşık zeytinyağı ve biraz tuz ile salata sosunuzu karıştırıp hazırlayın.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">5- </span>Salatanızın üzerine bu sosu boşaltıp yeniden karıştırın.<br /><br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Not:</span> Evde mısır yoktu ilave etmedim. Daha renkli bir görüntü için mısır kullanabilirsiniz. maydonoz ve nane gibi yeşilliklerle bu salatayı zenginleştirebilirsiniz.<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Afiyet Olsun</span>şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-63692504292687999902010-04-24T17:13:00.003+03:002010-04-26T09:38:07.595+03:00BÖĞÜRTLEN ŞARABI<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBJK1j5DcHZv75bY6yBj9bjV2ArErRB338S_-SGQtuBC4M4zikIbv7K3a_MqZAEpK2c27hOh1kB6z_lI1tpeKBL3daJkW4Bq_pKEZz44V4sxg8dAN_J8mPKE8PA-htGGqGX31zHuuaH6hv/s1600/b%C3%B6%C4%9F%C3%BCrtlen+%C5%9Farab%C4%B1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 297px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBJK1j5DcHZv75bY6yBj9bjV2ArErRB338S_-SGQtuBC4M4zikIbv7K3a_MqZAEpK2c27hOh1kB6z_lI1tpeKBL3daJkW4Bq_pKEZz44V4sxg8dAN_J8mPKE8PA-htGGqGX31zHuuaH6hv/s320/b%C3%B6%C4%9F%C3%BCrtlen+%C5%9Farab%C4%B1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5463678775402714146" /></a><br />Tadını bilmediğiniz bir şeyi hiç çekti mi canınız? Birinin anlatımından etkilendiğiniz yada bir resme bakarken ağzınızın sulandığı oldu mu hiç?<br /><br /><a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=joanne+harris">Joanna Harris</a>'in Böğürtlen Şarabı kitabını seneler evvel okumuştum. Meyve şarabını o kadar güzel anlatıyordu ki hiç meyve şarabı içmeyen benim canım meyve şarabı çekiyordu. Öyle güzel anlatmıştı ki rengini, kokusunu, tadını, verdiği hissi, hayal edebiliyordum.<br /><br />İlk meyve şarabım <a href="http://www.kupsarap.com/urunler_meyve.html">vişne küp mistel</a> idi. Tıpkı Joanna Harris in tasvirlerindeki gibiydi.Tıpkı hayal ettiğim gibiydi meyve şarabı. Daha sonraları bir çok çeşidini tattım. Böğürtlen,şeftali,elma gibi. <br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXO118M_rqTlQ3Rl3Fi4cx38zssO66kV-zJH0yRhObw-VBhPXrCujFNWuZAfB2mQXZzH2M2MHUyKj94uEabcCfQw-9CPCQs4LjKR8hOFa2-CgUEEja1iqm2ZLyeGtve5t6fyVlYOVQCBZO/s1600/3045-Cikolata.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 294px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXO118M_rqTlQ3Rl3Fi4cx38zssO66kV-zJH0yRhObw-VBhPXrCujFNWuZAfB2mQXZzH2M2MHUyKj94uEabcCfQw-9CPCQs4LjKR8hOFa2-CgUEEja1iqm2ZLyeGtve5t6fyVlYOVQCBZO/s320/3045-Cikolata.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5463705549217569762" /></a><br />Sanırım en sevdiğim şarap türü meyve şarabı. Güzel bir meyve şarabı tattığınızda daha güzel hiç bir şey olamaz gibi geliyor insana. Şirince meyve şarapları ile ünlü. Vincent markasının meyve şaraplarını sevmiyorum bana öksürük şurubunu anımsatıyor.<br /><br />O yüzden hiç meyve şarabı denemedi iseniz önce <a href="http://www.idefix.com/kitap/joanna-harris/urun_liste.asp?kid=42004&query=0&f=1">joanna Harris</a> in <a href="http://www.idefix.com/kitap/bogurtlen-sarabi-joanna-harris/tanim.asp?sid=T25VLME767GZ96GGVV6F">Böğürtlen Şarabı</a> kitabını okuyunuz daha sonra da vincent harici bir marka seçiyorsunuz.<br /><br />Yazarın <a href="http://www.imdb.com/title/tt0241303/">çikolata</a> isimli kitabı da aynı isimle sinema filmi olmuştu. Meyve şarabınızı yudumlarken minik ısırıklar aldığınız çikolatanızla keyifle bu filmi izleyebilirsiniz. Yeme içme meselesi ciddi bir tutkudur. <br /><br />Yemek için yaşayanlara önerilerdir!şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-89683186167385124542010-04-23T16:08:00.007+03:002010-04-23T16:29:44.668+03:00RAMEN (tampopo)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXmdYCEXmCzJjmarbdGdasU4_s3YNXoB-AvaOK1tqp2ys2Y4YXtUtV82sS_BrOTfBXrOGE3TnSs9_bFAAQAozaxlTHa4lPQb22dF3YCfX8_MQrH9BEQRzIu0BYgrB9Y5oO7wcnhgKJjBMJ/s1600/tampopo.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 184px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXmdYCEXmCzJjmarbdGdasU4_s3YNXoB-AvaOK1tqp2ys2Y4YXtUtV82sS_BrOTfBXrOGE3TnSs9_bFAAQAozaxlTHa4lPQb22dF3YCfX8_MQrH9BEQRzIu0BYgrB9Y5oO7wcnhgKJjBMJ/s320/tampopo.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5463320165520717250" /></a><br /><br />Güzel bir günde...<br />İhtiyarın biriyle dışarı çıkmıştım.<br />Tam <span style="font-weight:bold;">40</span> yılını ramene adamış biri.<br />Bana ramen yeme adabını gösteriyordu.<br /><br /><span style="font-style:italic;">Üstadım önce çorba mı, erişteler mi?</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Önce tüm kâseyi gözlemle.</span><br /><br /><span style="font-style:italic;">Tamam efendim.</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Biçimine takdir göster.<br />Kokusundan zevk al.</span><br /><span style="font-weight:bold;">Yağ taneciklerinin mücevher gibi parıldayışını,şinacku köklerinin ışıltısını,deniz yosunlarının hafifçe batışını,taze soğanların yüzüşünü seyret.</span><br /><span style="font-weight:bold;">Üç domuz eti dilimine odaklan. Kilit rolü kendileri oynasa da,gösteriş nedir bilmezler. ilk önce çubuklarla yüzeyi güzelce okşa.</span><br /><br /><span style="font-style:italic;">Neden?</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Şefkatini ifade etmek için.</span><br /><br /><span style="font-style:italic;">Anlıyorum.</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Sonra domuz etine birkaç kez dokun.</span><br /><br /><span style="font-style:italic;">Önce onu mu yiyeceğiz?</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Hayır. Sadece dokun.</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Çubuğun uçlarıyla okşa onu.<br />Nazikçe kaldır ve kâsenin sağındaki çorba kısmına daldır.</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Burada önemli olan şey "Yakında görüşürüz" diyerek domuzdan özür dilemektir.</span><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjauVq714WhcRgmyUojaC_y-ogayZVdgbzEk2fLtHRHM30_alcBXaMcThN_m7pr2wdk6jwxnSKs-6x07FKfPj9QVNZdUKaiZx27W4yTuPX1ejmPBAoFSiAwv-qF1H4sfVlinw0D6d9HuFhV/s1600/844464tampopo.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 211px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjauVq714WhcRgmyUojaC_y-ogayZVdgbzEk2fLtHRHM30_alcBXaMcThN_m7pr2wdk6jwxnSKs-6x07FKfPj9QVNZdUKaiZx27W4yTuPX1ejmPBAoFSiAwv-qF1H4sfVlinw0D6d9HuFhV/s320/844464tampopo.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5463324495862912642" /></a><br /><br /><a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=tampopo">Tampopo</a> isimli filmden bir replik bu. Ramen ramen ustası için bir tutku. Yemek benim içinde bir tutku detaylar her şeyi değiştiriyor.<br /><br />Detaylara dikkat etmeyi unutmayın :)şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-76897180298002130902010-04-15T11:16:00.011+03:002010-04-15T11:54:49.624+03:00BİLİNMEYEN OT (yemlik)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX6K8KUUn70M6yIeOvQYibVsBJziNQ4EsQDIq9VkyV43DFtRx_F1sMC-Ny0HoGPL5KeKYJw_EdiKjIgoPQhbTKF3qWD6yrUOUlmeEX4-iz5DV6rOKDMk95K2PlHMT07YakooNTAEiGeLOf/s1600/IMG_5946.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX6K8KUUn70M6yIeOvQYibVsBJziNQ4EsQDIq9VkyV43DFtRx_F1sMC-Ny0HoGPL5KeKYJw_EdiKjIgoPQhbTKF3qWD6yrUOUlmeEX4-iz5DV6rOKDMk95K2PlHMT07YakooNTAEiGeLOf/s320/IMG_5946.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5460279730896808530" /></a><br /><br />Pazar dolaşmayı çok seviyorum. Rengarenk görüntüsü kokuları, kalabalık, telaş, bağırmaları seviyorum. Marketlerde bulamadığım şeyleri bulmayı da seviyorum. Her çarşamba evimin önünde pazar kuruluyor. Bu kadar yakın olup gitmemek pazara ayıp olur. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPPHQNWdC3e5oC0SgyhtKP6rfmW482eQ1EBnBowMBAwI35M1eG08hOxFtaxZ8EroigMBAfiJY3q5d8tSF5qRKQ0xWHMQndLDXiL6xezbyI2jnsxdAM_DIRCBlRVdXtFAC6hbdqZdfBKFn5/s1600/bir+ot.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 270px; height: 390px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPPHQNWdC3e5oC0SgyhtKP6rfmW482eQ1EBnBowMBAwI35M1eG08hOxFtaxZ8EroigMBAfiJY3q5d8tSF5qRKQ0xWHMQndLDXiL6xezbyI2jnsxdAM_DIRCBlRVdXtFAC6hbdqZdfBKFn5/s400/bir+ot.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5460276255081344674" /></a><br /><br /><br />Dün dolaşırken bir tezgahta iki çuval dolusu ot gördüm. Egeli değilim otlar ile büyümedim. Yeni şeylere açığım ve denemek istedim. Her iki çeşit ottan da biraz aldım. Birinin adının ne olduğunu eve gelince anımsayamadım. Bende başvuru kitabı olarak hemen <a href="http://www.idefix.com/kitap/bir-ot-masali-tijen-inaltong/tanim.asp?sid=EF1HW3RMMO0MIH1DXZNI">Bir Ot Masalı</a>na sarıldım. Çok güzel bir kitap ama malasef resimleri yetersiz. Umarım sonraki baskılarda kuşe kağıda ve süper resimler ile olur. 2008 de merak edip almıştım kitabı. Otlar konusunda sahiden bir başucu eseri. Ot yemek isteyenler bulundurmalı. Sadece yemek kitabı gibi algılamıyorum kitabı, kültür kitabı aynı zamanda. Aynı ota farklı yörelerde neler deniliyor, nasıl pişiriliyor, o otlarla ilgili hikayeler, şarkılar, maniler içeriyor.<br /><br />Evet elimde bir başucu kitabım vardı ama elimdeki otun adının ne olduğunu çıkaramadım.Ben de arkadaşlarıma otumun resimlerini mail attım. Onlardan da kesin ve net bir cevap alamadım. Yardım etmek için onlarda araştırmama katıldılar. Adını bilmeyince google da aratamıyor insan. Nasıl pişirilir , ne zaman çıkar, nelere iyi gelirmiş araştırma yapamıyor. Bende işin ustasına sorayım dedim :)<br /><a href="http://mutfaktazen.blogspot.com/">http://mutfaktazen.blogspot.com/</a> adresinden <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=tijen+inaltong">Tijen inaltong</a>'a ulaştım ve otumun resmini yolladım. Bana çok hızlı ve net bir biçimde cevap verdi.<br /><br /><span style="font-style:italic;">Merhabalar,<br />Yemliğe benziyor (ya da tekesakalı derler), bu isimle bir ot masalı'ndan<br />bulabilirsiniz. Böreklere koyuyordum ben onu. Anadolu'da körpe olanlarını<br />çiğ olarak, yufkaya sarıp yerler. Kavurabilirsiniz de.<br />Madımak da yine pek çok şekilde kullanılabilir, kitapta ayrıntılı bilgi var<br />diye hatırlıyorum, şimdiden afiyet olsun!<br />Tijen</span><br /><br /><br />Henüz ne yapacağımı bilmiyorum. Ama artık otumun adını biliyorum. <span style="font-weight:bold;">Yemlik</span>.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-7221060909614452322010-04-06T16:45:00.037+03:002010-04-07T16:14:05.083+03:00SEBZELİ NOODLE (Sebzeli erişte)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJN6mclo8JuwhtrsA6l7XdQcXqE2PgEs-uCcGuNiXuXU1i9UuPlSZ5BSQwEqMWH3eBUUSTKZEqx58LToSCI2laBq959hs4MxWv0YLZxYtB59odHKCxrvIadCAU6jD96RFR6V8g9qDkLmki/s1600/ramen-girl.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 218px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJN6mclo8JuwhtrsA6l7XdQcXqE2PgEs-uCcGuNiXuXU1i9UuPlSZ5BSQwEqMWH3eBUUSTKZEqx58LToSCI2laBq959hs4MxWv0YLZxYtB59odHKCxrvIadCAU6jD96RFR6V8g9qDkLmki/s320/ramen-girl.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457028625030273234" /></a><br /><a href="http://www.imdb.com/name/nm0005261/">Brithany Murphy</a> izlemekten zevk aldığım sinema sanatçılarından biri idi. Otuz iki yaşında duşta kalp krizi geçirerek öldü. En sevdiğim filmlerinden biri de <a href="http://www.youtube.com/watch?v=1GYSwiaNz2o">The Ramen Girl</a>. Neden insanlar bu filmden nefret ettiler bilmiyorum. Ben bayıldım. İnsan orjinali nasıl bu ramenlerin diye merak etmeden duramıyor.<br /><br />Herneyse bu filmi sevmemin en temel iki nedeni; komik olması ve verdiği mesaj. <br /><br /><a href="http://www.imdb.com/title/tt0806165/">The Ramen Girl</a>, bir işi severek, ona kalbini vererek yapmanın önemini bir kere daha anımsattı, özellikle de konu yemek olduğunda.<br /><br /><br />Buna benzer bir kitap vardı <a href="http://www.idefix.com/kitap/aci-cikolata-laura-esquivel/tanim.asp?sid=IVLNW2O6RA3O8XDYIRTZ">Acı Çikolata</a> (<a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=como+agua+para+chocolate">como agua para chocolate</a> )Laura Esquivel'in ilk ve en başarılı, 30 dile çevrilen romanı.Yemek yaparken o kadar üzgündür ki yemeğe gözyaşları karışır ana karakterimizin yemeği tadan herkes onun o anki ruh halini hisseder içlerinden ağlamak gelir, hatta bazıları kusarlar. <br /><br />Bizim kültürümüzde de her elde farklı bir lezzet olduğu söylenir. Malzemeler aynı olsa bile yapan kişiye göre lezzet değişir. <br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsqz4-8izQFLCYt6hCQfLAGQ2MbWMsHMvW35lW-661zDThxNB9qs9Sxl9kTRMnQT1uOdk0A5qEE6tx08HT7M1pee8mPbmXHTlUzo3lFWrnPACj8xrd3oHl2IimgwU1T8GGrx_uKTXVGWCA/s1600/IMG_0389.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 278px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsqz4-8izQFLCYt6hCQfLAGQ2MbWMsHMvW35lW-661zDThxNB9qs9Sxl9kTRMnQT1uOdk0A5qEE6tx08HT7M1pee8mPbmXHTlUzo3lFWrnPACj8xrd3oHl2IimgwU1T8GGrx_uKTXVGWCA/s320/IMG_0389.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457024560415642866" /></a><br />Noodle,türkçeye erişte olarak çevrilmiştir. Spagettiye şekil olarak benzese de lezzeti farklıdır. Pişirme süresi çok kısadır. Yaklaşık 3 dakikada kaynamış su içinde pişirebilirsiniz. <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ramen">Ramen</a> ise bunun çorbalı versiyonuna verilen isim. <span style="font-style:italic;">Korean Ramen</span> gibi isimler ile satılıyor üzerine biraz sıcak su ekleyip bir iki dakika karıştırınca hazır oluyor. Biz bugün Amerikan filmlerinde polislerin falan bir şeyleri beklerken prizmatik kutu içinde alıp çubukla yedikleri "ne aldın? çin yemeği aldım" diye bahsettikleri şey var ya işte ondan yapacağız.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrKoPP73qFKyZ6PeM-oUQDoykaQp_scpaiSU-yzd9YbSdGc2-Bwl793XKXr2-vm7iTocoInw4Z71oCfL9Vie_F-dBc0ljZFN2RHZ1sfgPahMYSGYOag_LAGsJoaqxHJ4O1B_hZAiqpNsLF/s1600/IMG_0391.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 276px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrKoPP73qFKyZ6PeM-oUQDoykaQp_scpaiSU-yzd9YbSdGc2-Bwl793XKXr2-vm7iTocoInw4Z71oCfL9Vie_F-dBc0ljZFN2RHZ1sfgPahMYSGYOag_LAGsJoaqxHJ4O1B_hZAiqpNsLF/s320/IMG_0391.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457020533436909218" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler</span> <br />(2 kişilik)<br /><br />1 paket egg noodle<br /><br />soya sosu<br /><br />susam yağı<br /><br />1 adet havuç<br /><br />1 adet biber(kapya)<br /><br />1 adet kabak<br /><br />200gr taze fasülye<br /><br />soğan(isteğe bağlı)<br /><br />acı biber salçası<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM4OpdrWkOBWKw-j2Vdu5CM5HIwFwFW4w_tcEn3GAe_jQCZ2haFIGXKkcirLNcEQYysr0p9JN6rYgFic9cXJ4yi0iHcPm3kCSDigAmc-EAQ_iH0ofa5E-qOSey_8_pnC-XR755wa8-aiYR/s1600/IMG_0402.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 278px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM4OpdrWkOBWKw-j2Vdu5CM5HIwFwFW4w_tcEn3GAe_jQCZ2haFIGXKkcirLNcEQYysr0p9JN6rYgFic9cXJ4yi0iHcPm3kCSDigAmc-EAQ_iH0ofa5E-qOSey_8_pnC-XR755wa8-aiYR/s320/IMG_0402.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457020771777775602" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı;</span><br />1- Egg noodle paketlerinden 6 parça erişte çıkar.Ben her kişi için 2 parça erişte kullanırım. 2 kişilik tarifimiz için 4 parça kullanabilirsiniz.<br /><br /><br />2- kaynayan suya noodle ları atınız 3-5 dk kadar pişmesi yeterli olacaktır<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG-P1iJLcVRqit4TBlmcPUZjQvVvYiNA3G-3JHZ_LGzg2uKc07iXm5iiJFEJiAUPeXM8n-pcktDbVKzGQEOte10IoTEuE3diVHV9evuz_H6-sZBv0PxyBLUSZ3scy_Zzr5gEI_mEFTC6zi/s1600/IMG_0403.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 277px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG-P1iJLcVRqit4TBlmcPUZjQvVvYiNA3G-3JHZ_LGzg2uKc07iXm5iiJFEJiAUPeXM8n-pcktDbVKzGQEOte10IoTEuE3diVHV9evuz_H6-sZBv0PxyBLUSZ3scy_Zzr5gEI_mEFTC6zi/s320/IMG_0403.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457021034594163602" /></a><br /><br /><br />3- Diğer tarafta sebzelerinizi kalın kbrit çöpleri gibi doğrayın. Biraz zeytinyağı ve biber salçası ile kavurun. Hiç tuz ilave etmeyin soya sosu yeterince tuzlu.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-hLxCTqLyamE7Q4HOpowpXN3o5sV0Qg78VclqflXaljolOt5igO_CahrIylG0_Tsvhd4QmpjcxBjPZJjEcJ6XZKgn87vG1XycBebYX3t0yhIPyRzQGJ0s2WTzn4atdgUn8jwZSNU7TwWG/s1600/IMG_0405.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 276px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-hLxCTqLyamE7Q4HOpowpXN3o5sV0Qg78VclqflXaljolOt5igO_CahrIylG0_Tsvhd4QmpjcxBjPZJjEcJ6XZKgn87vG1XycBebYX3t0yhIPyRzQGJ0s2WTzn4atdgUn8jwZSNU7TwWG/s320/IMG_0405.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457021116029548706" /></a><br /><br /><br /><br /><br />4- Sebzeleriniz yarı çiğ kalsın çok öldürmenize gerek yok. Sebzeler kavrulunca noodleları süzüp tavaya ilave edelim.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyE3mfSDeSREkPu3i7KXd7zrOpfN-_-KScTaFL8MFZk6xXybzGO5FL3WSVwZt12CGpGSALkvc-qIj76vQKM4JGDQlkpDPMjRNhoZB8mleYjzcXy9myeCAg9UVRQ_EXtv0ptnbC2ZaMednz/s1600/IMG_0409.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 278px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyE3mfSDeSREkPu3i7KXd7zrOpfN-_-KScTaFL8MFZk6xXybzGO5FL3WSVwZt12CGpGSALkvc-qIj76vQKM4JGDQlkpDPMjRNhoZB8mleYjzcXy9myeCAg9UVRQ_EXtv0ptnbC2ZaMednz/s320/IMG_0409.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5457021323712838690" /></a><br />5- Son olarak soya sosunu ilave edip üzerine biraz kekik ile servis yapabilirsiniz. <br /><br /><br /><br /><br /><br />Bu yazımızı Brithany Murphy'nin oynadığı <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=love+and+other+disasters">Love and other disasters</a> filminden bir replik ile bitirelim ;"<span style="font-style:italic;">true love isn't an event but rather a process</span>" <br /><br />AFİYET OLSUNşarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-31946034511905943032010-03-29T12:49:00.018+03:002010-03-31T12:29:04.655+03:00KISIR<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhudoaJPNMTaFCYtouDSmTnvSdQ2jjR5pvd6TolbCscnYR-7De1PQD_LijnUU7LuTVMRemmnVKSfrMrP__NEXXcMbcQIteyS5MbbYZcGlNsYAA94ri3FHLwU48l5-nhNN3OMpedOlm9uzhY/s1600/IMG_5797-1.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhudoaJPNMTaFCYtouDSmTnvSdQ2jjR5pvd6TolbCscnYR-7De1PQD_LijnUU7LuTVMRemmnVKSfrMrP__NEXXcMbcQIteyS5MbbYZcGlNsYAA94ri3FHLwU48l5-nhNN3OMpedOlm9uzhY/s320/IMG_5797-1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454724275352696450" /></a><br /><br />Sizi bilmiyorum ama en sevdiğim yiyeceklerden biri kısır. Ama beğenmem öyle her kısırı. Bir yemeğin güzel olmasının ilk ve en önemli sırrı <span style="font-weight:bold;">kullanılan malzemenin kalitesi</span>dir. Benim kısırımın olmazsa olmaz yerine muadil niyetine bir başkası konsa aynı tadı vermez en temel malzemeleri biber salçası,nar ekşisi ve zeytinyağı.<br /><br />Biber salçası marketten olmayacak efendim. Ev yapımı ve acı biber salçası olacak.Benim yıllardır alışveriş ettiğim bir pazarcı amcam var. Bana ev yapımı salçayı ve nar ekşisini o getirir. Kahramanmaraş'tan getiriyor bu ürünleri. Bulabilirsem Mersin'in Mut ilçesinden gelen nar ekşilerini kullanırım ama çok nadiren bulabiliyorum. Önemli bir noktaya dikkat edin marketlerdeki nar ekşisi diye aldığınız şey <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=nar+ek%C5%9Fisi+sosu">nar ekşisi sosu</a>. İçinde glikoz var ve başka katkılar. Benim bahsettiğim nar ekşisi ekşi narların suyunun kaynatılıp pekmez gibi bir kıvama gelmesi.Nar ekşisi sosu yerine limon kullanın daha iyi ve daha sağlıklı.<br /><br />Pazarcı amcam çok güvenilir. Yeni bir şeyi gelince gösterir beğenmediği bir mal ise ''<span style="font-style:italic;">Abla bu mal sana yaramaz</span>'' der. Pazara gitmek en sevdiğim şeylerden biri. O renkler, kokular, arasında dolaşmak insanlarla içiçe olmak inanılmaz bir zevk veriyor.<br /><br />Fırsatını bulunca başka şehirlerdeki pazarları dolaşmayıda seviyorum.Bölge değiştikçe ürünlerde değişiyor .<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDZUqy-Q7uQsZhs-J9PUHSqyK6dGXUV-jfXQWHPw8Kut_cxZwJ361CCxjSmmCWttaB1eSNvOny-cy0z_OjnfDwARcBDpg7_b5fW-Y3HlVugmcY1kr3i76P51f3lB7ibTibcZ1mj78nROdQ/s1600/IMG_5796-1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDZUqy-Q7uQsZhs-J9PUHSqyK6dGXUV-jfXQWHPw8Kut_cxZwJ361CCxjSmmCWttaB1eSNvOny-cy0z_OjnfDwARcBDpg7_b5fW-Y3HlVugmcY1kr3i76P51f3lB7ibTibcZ1mj78nROdQ/s320/IMG_5796-1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454727496790196642" /></a><br /><br />Zeytinyağım da çok özel. Sızma zeytinyağı annemlerin Muğla'daki bahçesinin zeytinlerinden çıkan yağ. Asit oranı inanılmaz düşük.Toplandığı gün götürülüyor işlenmeye.Rengi yeşil,kokusu zeytin gibi.<br /><br />Benim evime tereyağı ve zeytinyağından başka yağ giremez. Doğal olanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.<br /><br />Gelelim tarifimize ;<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler;</span> (4 kişilik)<br />6 çay bardağı ince bulgur<br />2 çorba kaşığı ev yapımı domates salçası<br />1 çorba kaşığı ev yapımı acı biber salçası<br />1/2 demet taze soğan<br />2 orta boy domates<br />2 adet yeşil biber<br />1 salatalık<br />1/2 çay bardağı nar ekşisi<br />1/2 çay bardağı zeytinyağı<br />maydonoz,tuz<br /><br /><br />Yapılışı;<br />1- İnce bulguru kaynar su ile üstünü azcık geçecek şekilde ıslatın kapağını kapatın ve şişmeye bırakın.<br /><br />2- Bulgurunuz şişerken sizde malzemelerinizi doğrayın. <br /><br />3- Şişen bulgurunuza domates ve biber salçasını ilave edip karıştırın.<br /><br />4- Önce yeşil soğanı ilave edin karışımınıza sonra biberi, salatalığı, domatesi ve maydonozu ilave edin.<br /><br />5- Nar ekşisi tuz ve zeytinyağını en son ilave edin. (isteğe bağlı olarak miktarı arttırabilirsiniz)<br /><br />6- Yeşillik turşu ve domates salatalık ile beraber servis edin.<br /><br /><br />Not: Acı biber salçasının varlığı ekstra baharat ihtiyacını önlüyor. Yiyenlerin tadı damağında kalsın istiyorsanız miktarı azaltın <span style="font-weight:bold;">Vural</span> 'ın (Nam-ı diğer <span style="font-weight:bold;">greyowl</span>) en sık başvurduğu hile bu :P <br /><br /><br />Afiyet Olsunşarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-89237145685774453342010-03-29T12:31:00.006+03:002010-04-28T10:09:00.689+03:00SEMİZOTU SALATASI<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG44xUPErWf2AUkr0rNnAV0dj4dq9T-hl1ziy19lyEUwkb0zstTww5pJsPeJsskYu1UYUdYVzEiKakxYNdhChmhpfgg5ncRrVgBBDZsvQkn448aoJPPLIZkmOftcMRF78a9dblN1htEJkC/s1600/IMG_5816-3.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 251px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG44xUPErWf2AUkr0rNnAV0dj4dq9T-hl1ziy19lyEUwkb0zstTww5pJsPeJsskYu1UYUdYVzEiKakxYNdhChmhpfgg5ncRrVgBBDZsvQkn448aoJPPLIZkmOftcMRF78a9dblN1htEJkC/s320/IMG_5816-3.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454730602162651186" /></a><br /><br />Baharı çok seviyorum. Her yer yemyeşil oluyor çeşit çeşit otlar çıkıyor. Semizotu da en sevdiğim otlardan bir tanesi.Ispanaktan daha lezzetli bir ot. Bahar geldi bünyemizi hafifletelim derken hafif yemeklere geri dönmeye başladık.<br /><br />* Semizotu, içerdiği yüksek oranlı lifiyle peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.<br /><br />* Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.<br /><br />* Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir <br /><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler:</span> (4 kişilik)<br />1 demet semizotu<br />3 adet domates<br />1 adet salatalık<br />2 adet kapya biber (tatlı kırmızı biber)<br />4 diş sarımsak<br />2 çorba kaşığı zeytinyağı<br />500gr yoğurt (ben süzme yoğurt ile normal yoğurdu karıştırıyorum)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı:</span><br /><br />1- Semizotu,domates salatalık ve biberleri iyice yıkayalım . Semizotunu bir süre sirkeli suda bekletelim. Sirkeli su dezenfekte edici etki yapmaktadır.<br /><br />2- Semizotu,domates,salatalık ve kapya biberi doğrayıp derince bir kaba alalım.<br /><br />3- Sarımsakları soyup, ezip, yoğurt ile karıştıralım.<br /><br />4- Doğradığımız salata malzemelerinin üzerine yoğurdu boca edelim. <br /><br />5- Biraz tuz ile iyice karıştıralım üzerine 2 kaşık zeytinyağını ilave edelim. <br /><br /><br />Afiyet Olsun<br /><br />Not: Diyet yaptığım zamanlar bu salata akşam yemeğim yerine geçiyor.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-66421656171629753262010-03-29T10:13:00.014+03:002010-03-31T12:53:42.357+03:00ELMALI STRUDEL (apfel strudel)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOuw4-BH7JatgJQ1IT7JEMmiDqQTihBIiOEM0e4K3coS8qauQIn0s0OCEKdTjKWYxYwa2NBm3dMfN6q4H_opscvK-N-f_UIg5HZIlQ8P00CoUYx_O0eQmqrHIRbuIN0ysH0qUIBKNYFGPk/s1600/IMG_5805-3.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 266px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOuw4-BH7JatgJQ1IT7JEMmiDqQTihBIiOEM0e4K3coS8qauQIn0s0OCEKdTjKWYxYwa2NBm3dMfN6q4H_opscvK-N-f_UIg5HZIlQ8P00CoUYx_O0eQmqrHIRbuIN0ysH0qUIBKNYFGPk/s320/IMG_5805-3.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454733735380194354" /></a><br />Tatlı konusunda pek becerikli değilim ama misafirlerimin bayıldığı bir tatlım var.<br />Yapılışı çok kolay. Görünüşü ve lezzeti çok güzel. <br /><br />Strudel , almanca <span style="font-weight:bold;">girdap</span> anlamına geliyor. Görünüşü de girdaba benziyor.Elmalı olanın tarifini vereceğim ama dilerseniz iç olarak başka şeylerde kullanabilirsiniz. (erik,kuru üzüm,kırmızı meyveler vs)<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSqo0DLSAaLpaz3XtK0dEvM0bEaP6yKUu2_jFXTVdyAQpusFUdQS3-A-Arp2yuPjUVHAH_dEsCSTjeKQd8FIKX24YX_CO1S8JUnndnjOmLjyf3bJjmAX2DC5B0PRE84o_qpkdU5dr42UuL/s1600/IMG_5807-2.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 301px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSqo0DLSAaLpaz3XtK0dEvM0bEaP6yKUu2_jFXTVdyAQpusFUdQS3-A-Arp2yuPjUVHAH_dEsCSTjeKQd8FIKX24YX_CO1S8JUnndnjOmLjyf3bJjmAX2DC5B0PRE84o_qpkdU5dr42UuL/s320/IMG_5807-2.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454733841653091954" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler:</span><br />1 paket milföy<br />2 büyük elma<br />1 çorba kaşığı tarçın<br />2 çorba kaşığı toz şeker<br />1 su bardağı dolusu ceviz içi<br />1 paket pudra şekeri<br />1 yumurta sarısı<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı;</span><br />1- Dondurucudan milföyleri çıkarın çözülmeye bırakın. 20 dk önce çıkarmak yeterli oluyor.<br /><br />2- Elmaları rendeleyin bir tavaya alın 2 çorba kaşığı şeker ile kavurmaya başlayın.<br /><br />3- Şeker karamelize olunca (sıcaktan eriyip hafif kahverengi olunca) ceviz içi ve tarçını ilave edin.<br /> <br />4- Bir kenara soğumaya alın bu karışımınızı.<br /><br />5- Artık milföy hamurlarını bu elmalı cevizli tarçınlı harç ile doldurmaya sıra geldi. Ben çok büyük olsunlar istemiyordum o yüzden minik milföyleri doldurup <span style="font-weight:bold;">rulo</span> yaptım sonrada ikiye kestim. Pizza kesme aletleri bu konuda çok işe yarıyor.<br /><br />6- Hazırladığım hamurları 20 dk için buzdolabına dinlenmeye bıraktım. Bu kısım <span style="font-weight:bold;">çok önemli </span> iyi dinlendirilir ise çok güzel kabarıyor yok dinlendirmezseniz buzdolabında yine lezzezli ama kabarmayan bir hamurunuz oluyor. İlk deneyişimde o hatayı ben yaptım <span style="font-weight:bold;">siz yapmayın!<br /></span><br />5- Önceden 200 dereceye ısıtılmış fırına vermeden evvel üstlerine yumurta sarısı sürmeyi unutmayın. kabarıp üzeri kızarana kadar pişirin . (20-25 dk)<br /><br />6- Mühim bir püf noktası daha sıcak iken fırından yeni çıkmış iken strudel üzerine pudra şekeri serpin.<br /><br />Afiyet Olsun.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-56569869363149491862010-03-15T10:40:00.002+02:002010-03-31T13:25:59.842+03:00PİROJKİRus yemeklerine takınca kafayı pirojki de yapmalıyım dedim. Pirojki polonya ve rus mutfağında meze tabağı olan <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=zakuski">zakuski</a> yi tamamlayan bir çeşit börek.Bir çok çeşidi var.Temeli, mayalı hamurun içinin değişik malzemeler ile doldurulması (lahana,et,patates,balık gibi) ve pişirilmesi. Pişirme yöntemi de isteğe göre değişiyor kızartılabiliyor veyahut fırında pişirilebiliniyor. <br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrqqOCWd8xauQSL_hO5uCCmOLHTKmTH3BLO9hhabOO_KaV-BUr3xdIodH2iXaFqInsu9tyPNSjApbsPO7TeR4x9A64MountIjaMtgA_f45qiQSqY0xyKVAWeiws4Z3Q2Vh4AoUhgspzrwI/s1600/IMG_5732-2.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 275px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrqqOCWd8xauQSL_hO5uCCmOLHTKmTH3BLO9hhabOO_KaV-BUr3xdIodH2iXaFqInsu9tyPNSjApbsPO7TeR4x9A64MountIjaMtgA_f45qiQSqY0xyKVAWeiws4Z3Q2Vh4AoUhgspzrwI/s320/IMG_5732-2.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454740982102725938" /></a><br />Doğrusunu yapmak istiyordum. <a href="http://www.idefix.com/kitap/kurt-seyt-murka-nermin-bezmen/tanim.asp?sid=NORGYW19BS2SVDUL2O5F">Kurt Seyt ve Murka</a> kitabında romanın ana karakteri <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kurt+seyt+%26+shura">Kurt Seyt</a> bir dükkan açıp <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=%C3%A7i%C4%9F+b%C3%B6rek">çiğ börek</a> pişiriyordu. Acaba bu pirojki çiğ börek midir diye düşündüm. Aynı şeye farklı isim mi veriyorduk? <span style="font-weight:bold;">Alisher Alimardonov</span> 'a sorduğumda o annesinin yapışını anlattı. Annesinin iç malzemesinin pişmemiş et ve soğan karışımı olduğunu ve genelde etli olarak , yağda kızartıldığını söyledi.<br />Hamuru farklıydı çiğ börekten. Yumurtalı ve yağlı bir mayalı hamur idi tıpkı poaça hamuruna benziyordu.Hamurun bu farkı kıtır kıtır olmasını sağlıyordu.<br /><br />Evdeki <a href="http://www.idefix.com/kitap/dunyanin-vejetaryen-mutfagi-muhayya-izer/tanim.asp?sid=XYOHMZ45CV8VOK0TYQVY">Dünyanın vejetaryen mutfağı</a> isimli kitabımda iç malzemesi lahana olarak anlatılmıştı. Yağda kızartma değil fırında pişirlme idi. <br /><br />Bende her iki pişirme versiyonunu denemeye iç malzemesinde de kıyma kullanmaya karar verdim.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKtn0JJ7syIAM2-fSaHhs7XbxWv2AUROymzX-VOyMopRsX7Wi05VqaDefSRd0b5B7BzL2sCyCo5JP7NlSqxJME_wUohtxuodqXAVhvEb5YFzWiNRCvUVGZyt1zMgspH5_9Hptsgvk8ICvm/s1600/IMG_5734-3.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 275px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKtn0JJ7syIAM2-fSaHhs7XbxWv2AUROymzX-VOyMopRsX7Wi05VqaDefSRd0b5B7BzL2sCyCo5JP7NlSqxJME_wUohtxuodqXAVhvEb5YFzWiNRCvUVGZyt1zMgspH5_9Hptsgvk8ICvm/s320/IMG_5734-3.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454741983683737778" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Hamuru için</span><br /> * 125ml ılık su<br /> * 1 paket kuru maya ( 7g)<br /> * 470gr un<br /> * 1 ½ çay kaşığı tuz<br /> * 2 çorba kaşığı şeker<br /> * 125ml süt<br /> * 1 yumurta + 1 yumurta beyazı (sarısını fırında pişireceklerimizin üzerine kullanacağız)<br /> * 125gr ayçiçek yağı<br /> * 1 kutu krema (200 ml)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">İç malzemesi:</span><br /> <br /> * 1 küçük soğan ince doğranmış<br /> * 375g orta yağlı kıyma<br /> * tuz ve karabiber<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Yapılışı:</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">1-</span> Evvela hamur u yapmak ile başlıyoruz. Ilık suyun içinde kuru mayayı içine attığımız 2 kaşık şeker ile çözünmeye bırakıyoruz (5 dakika kadar)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">2-</span> Karıştırma kabına, un ,tuz, yumurta,yağ,süt ,krema ve mayayı alıyoruz ve iyice karıştırıyoruz.( Kulak memesi kıvamına gelene kadar)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">3-</span> Hamuru dinlenmeye mayalanmaya bırakın ben bir gece dinlendirdim. aslında bir saat de yeterdi. sabaha yaparım diye düşündüğümden gece dokunmamayı seçtim.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">4-</span> Harcı için minik doğradığımız soğanlar ile kıymayı karıştırın tuz ve karabiber ilave edin. Çiğden koyacağız pişirmeye gerek yok unutmayın.<br /><br />5-Hamurdan ufak toplar yapın. 5mm kalınlığında açtıktan sonra kıyma soğan karışımlı içten koyun. Kenarlarını açılmayacak şekilde kapatın. Kapatılan yer alta gelecek şekilde tepsiye dizin. (Fırına girecek kısım için)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">6-</span>Üzerine yumurta sürdükten sonra önceden ısıtılmış fırında 180C 25dakika pişirin. Rengi altın rengine dönene kadar.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">7-</span> Kızartmak içinde aynı işlemleri yapıp kızgın yağda kızartıyoruz.<br /><br />Afiyet olsun.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Not:</span> üstteki resim kızartılan pirojkilere ait alttaki resim ise fırında pişenlere ait.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-25838706779342087942010-03-08T13:50:00.001+02:002010-03-13T10:13:03.949+02:00BORÇ ÇORBASI (Borscht )<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwglaW7LQzr0O3wPBQ0KRdPE2QM39dpd69Ya-yfrev52j99TW9rqKdeWWknFyK72oz3Auwbt6ZgH3p9uW_BY3TNQRRnLC1zopsSNa495njBPYB_Xp55WlS0TLgU7j0ZxkPs2xPlWERT39X/s1600-h/shura.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 214px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwglaW7LQzr0O3wPBQ0KRdPE2QM39dpd69Ya-yfrev52j99TW9rqKdeWWknFyK72oz3Auwbt6ZgH3p9uW_BY3TNQRRnLC1zopsSNa495njBPYB_Xp55WlS0TLgU7j0ZxkPs2xPlWERT39X/s400/shura.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5447665695444303394" /></a><br /><br />Bu aralar <span style="font-weight:bold;">Nermin Bezmen</span> 'in kitaplarını okuyorum.Bana <span style="font-weight:bold;">Ayn Rand</span> 'ın <a href="http://www.idefix.com/kitap/yasamak-istiyorum-ayn-rand/tanim.asp?sid=LC0VO0C652SS5DON3HL0">Yaşamak İstiyorum</a> romanını anımsatan kitapları var. <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kurt+seyt+%26+shura">Kurt Seyt ve Shura</a> ,<a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kurt+seyt+%26+murka">Kurt Seyt ve Murra</a>. Geldikleri yeri özleyen Kırım Türkleri ve <a href="http://www.idefix.com/kitap/beyoglunda-beyaz-ruslar-jak-deleon/tanim.asp?sid=I3B8BEWCR8AKPRP238EG">Beyaz Ruslar</a> geldikleri bölgenin <a href="http://www.youtube.com/watch?v=BrUjAz4Kh5A">müziklerini dinleyip</a> ,yemeklerini yediklerinde özlemleri bir nebze diniyor. Kendilerini orada gibi hissediyorlar. Kitapları okurken, o yemekleri, kokuları,müzikleri merak ettim.<br /> <br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheoGyXAgU5yBfCIAmoeZRKtqxjHLklC9t11fhiphyY39w72TkhyihToRRSs4Ynetscuy71PttWnE1lKKy4YLhGGejk2P5B95869GsFd6-LQfMw378DJAg2l6cqRomK4djZrMZyUcdgc_y0/s1600-h/murka.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 302px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheoGyXAgU5yBfCIAmoeZRKtqxjHLklC9t11fhiphyY39w72TkhyihToRRSs4Ynetscuy71PttWnE1lKKy4YLhGGejk2P5B95869GsFd6-LQfMw378DJAg2l6cqRomK4djZrMZyUcdgc_y0/s400/murka.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5447666374290331458" /></a><br />Ben gibi merak edenler için ve oralardan uzakta olan arkadaşlarım için, özledikleri yemekleri yapayım dedim. Borscht çorbasını azeri arkadaşım <span style="font-style:italic;"><span style="font-weight:bold;">Vugar Salimov</span><span style="font-weight:bold;"></span></span> ile tacikistanlı arkadaşım <span style="font-weight:bold;"><span style="font-style:italic;">Alisher Alimardonov</span><span style="font-style:italic;"></span></span> biliyor. Bana tarif ettiler.( ekşi sözlükten <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=bir%20sebep%20bir%20bahane">bir sebep bir bahane</a> de bana tarifi ile çok yardımcı oldu. ''<span style="font-style:italic;">borshun püf noktası pişirip bir gece buzdolabında saklayıp ertesi gün yemek. hatta rusların atasözü var en iyi borsh dünkü borshtur.</span>'' dedi ) Onlardan, internetten, evdeki kitaplarımdan bir sentez yaptım. Aslına olabildiğince sadık kalmak istiyordum.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKQxS3KGpUJKxtY3dB8PCKciLGgESHUnifvYIXNUsvHpPeU317cEpt8mUyUVWIZ-ggqB-zLy8PkiK5swLp95RhgTjDnTRpiSLZDWU_XhVYiM2a_2kzxNXU3aEWs0jCiQf5HHirkSO7n0A0/s1600-h/IMG_5691.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 226px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKQxS3KGpUJKxtY3dB8PCKciLGgESHUnifvYIXNUsvHpPeU317cEpt8mUyUVWIZ-ggqB-zLy8PkiK5swLp95RhgTjDnTRpiSLZDWU_XhVYiM2a_2kzxNXU3aEWs0jCiQf5HHirkSO7n0A0/s400/IMG_5691.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5448025071801890722" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Borç çorbası (Ukrayna mutfağı)<br />Malzemeler:</span><br /><br />1 lt su<br />500 gr kemikli dana eti<br />1/2 çay bardağı sıvı yağ veya 2 yemek kaşığı erimiş tereyağı<br />1 büyük kırmızı pancar<br />300-400 gr lahana<br />2 patates<br />1 soğan<br />2 ortaboy havuç<br />1/2 kereviz<br />1 yemek kaşığı domates salçası (ben 1,5 kullanıyorum)<br />3 adet kabukları soyulmuş minik domates<br />2 çay kaşığı sirke<br />3-4 diş sarımsak<br />şeker,tuz<br />4 yemek kaşığı krema<br />karabiber<br />1 defne yaprağı<br />maydonoz ve dereotu.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Hazırlanışı:</span><br />1- Kemikli etten bulyon hazırlanır.Düdüklü tencerede haşladım kemikli eti, iyice pişince kemiklerinden kurtardım bir tabağa aldım.<br /> <br />2-Kibrit çöpü şeklinde doğranmış(jülyen denen şekil hani ) soğan, havuç, kereviz ve maydonoz kökü kızdırılmış yağda çevrilir.<br /><br />2-Pancarı (kibrit şeklinde doğranmış) ayrı bir tencerede kapağını kapatarak pişiriyoruz. Biraz piştikten sonra üzerine yağ, salça,domates, şeker, sirke ve biraz bulyon ilave ediyoruz.<br /><br />3- Yağda çevirdiğimiz malzemeleri de üzerine ilave ederek pişmeye bırakıyoruz.<br /><br />4-Kaynamakta olan et bulyonuna dilimlenmiş patates ,3-5 dakika sonra da erişte şeklinde doğranmış beyaz lahanayı ilave ediyoruz. <br /><br />5-Kısık ateşte 10 dakika piştikten sonra önceden pişirdiğimiz sebzeleri de patates lahana karışımlı bulyona katıyoruz. Kısık ateşte 5 dakika daha kaynatıyoruz.<br /><br />6-Ocaktan aldığımız çorbaya tuz,karabiber, defne yaprağı ve ezilmiş sarımsakları katıyoruz. 15-20 dakika sonra çorba servise hazır.<br /><br />7-Sofraya verilirken çorbanın üzerine eklediğimiz krema , doğranmış maydonoz ve dereotu çorbanın tadına tat katıyor.<br /><br />Aslında orjinal tarifte smetana adında bir süt ürünü sos kullanılıyor. Türkiyede nerede bulacağımı bilemedim bende süzme yoğurt ve kremayı karıştırdım sos olarak öyle ikram ettim. <br /><br />Afiyet olsun !<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Meraklısına Not:</span> Ankara' da bu çorbayı <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=g%C3%B6ksu%20restoran">Göksu lokantası</a>nda bulabilirsiniz onlar etsiz yapıyor. İstanbul'da yaşayanlar için ise adres <a href="http://www.rejansrestaurant.com/">Rejans</a>.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-5465659061191421382010-02-16T12:03:00.000+02:002010-03-12T11:53:24.839+02:00ISSIZ ADAM KEKİ (HAVUÇLU TARÇINLI KEK)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGUQTAlC0sY8maWqvyJNMJub-xktLNoCVrgCsLDBYjwZ-d-Np6xha265azfRT-T66L2Sd0OblH943obmkA8rCV59-mmX1AUPqmI2nzIq49ZDP6_bbalwI5RNhaoFPTPV3tRZiQS7f-q69F/s1600-h/issiz3.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 171px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGUQTAlC0sY8maWqvyJNMJub-xktLNoCVrgCsLDBYjwZ-d-Np6xha265azfRT-T66L2Sd0OblH943obmkA8rCV59-mmX1AUPqmI2nzIq49ZDP6_bbalwI5RNhaoFPTPV3tRZiQS7f-q69F/s320/issiz3.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5438784948980772914" /></a><br />Çağan Irmak'ın yönettiği<a href="http://issizadam.com/?TR=1"> Issız adam</a> filminde baş erkek oyuncu hoşlandığı kızı etkilemek için pişiriyordu. Müzikleri kadar kek de akıllarda kaldı. Madem yeni başlayanlara özellikle de beylere yönelik bir mutfağımız var eksik kalmasın dedim.<br /><br /><span style="font-style:italic;">Sadece beylere değil, tatlı krizine giren bayanlar için geliyor bu tarifimiz ;</span><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidw40xJxSJHAm0iwcTPXJI1YUhwhrrZiMCxcln6egBBvaoZs6m0WJitLIICEPYhcC8qoBVNDE2fHkLmjlACS5soi6ueRb2SCgtJs0vQTgD31E5iH3eybqh7PW7ffyyVCI2VKNv6OFPWzmG/s1600-h/kek.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 311px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidw40xJxSJHAm0iwcTPXJI1YUhwhrrZiMCxcln6egBBvaoZs6m0WJitLIICEPYhcC8qoBVNDE2fHkLmjlACS5soi6ueRb2SCgtJs0vQTgD31E5iH3eybqh7PW7ffyyVCI2VKNv6OFPWzmG/s320/kek.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5438790783258978914" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">MALZEMELER ;</span><br />3 yumurta<br />1 su bardağı toz şeker (esmer şeker de kullanabilirsiniz)<br />1 su bardağı tam buğday unu<br />1 su bardağı ceviz içi (iri olursa daha iyi)<br />1 çorba kaşığı tarçın<br />1 çorba kaşığı zeytinyağı<br />1 çorba kaşığı haşhaş tohumu (şart değil olsa güzel oluyor)<br />2 adet rendelenmiş havuç<br />1 çay kaşığı karbonat(veya bir paket hamur kabartma tozu)<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">METOD;</span><br /><span style="font-weight:bold;">1-</span>Yumurta ve toz şekeri iki misli olana kadar çırpın. Daha sonra unu ilave edip bir kaç dakika daha çırp.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">2-</span> İri çekilmiş ceviz içini, rendelenmiş havuç , karbonat,tarçın (ve haşhaş tohumunu)bu aşamada ilave edip kaşık ile karıştırınız<br /><br /><span style="font-weight:bold;">3-</span> Yağlanıp unlanmış kek kalıbına dökün (ben dikdörtgen bir borcam kalıp kullandım) önceden 180 dereceye ayarlanmış ısıtılmış fırında 40-45 dakika kadar pişirin<br /><br /><span style="font-weight:bold;">4-</span> Fırından alıp ılımaya bırakın. Soğuyunca dilimlemek daha kolay oluyor. Çay ile çok yakışıyor çay ile servis ediniz.<br /><br />Afiyet olsunşarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-277431959912824842010-02-08T15:28:00.002+02:002010-03-23T09:26:08.007+02:00ORTA ASYA PİLAVI TACİK ÜSÜLÜ<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQQoaMqEaSyrqAIoRvBgiD0tGjpzHMzYcZhfa7vac2a1cbRyZELJB0rCCebQcgjDwHuIjbPn3smre9bL1P6Mk6n59CdgboF1G-uggLjr4-LrJMuRw4ZhhCcMPcRuMwkHNJ9HOfIdO8byLh/s1600-h/tacik+pilav%C4%B1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 253px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQQoaMqEaSyrqAIoRvBgiD0tGjpzHMzYcZhfa7vac2a1cbRyZELJB0rCCebQcgjDwHuIjbPn3smre9bL1P6Mk6n59CdgboF1G-uggLjr4-LrJMuRw4ZhhCcMPcRuMwkHNJ9HOfIdO8byLh/s320/tacik+pilav%C4%B1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5435864163954809122" /></a><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler:</span>(5-6 kişiilik)<br />1 kg Pirinç<br />1 kg Havuç<br />2-3 adet orta boy soğan<br />1 kg Et<br />sıvı yağ, miktarını genelde göz kararıyla (bu terim böyle miydi :P) koyuyorum<br />1 yemek kaşığı dövülmemiş kimyon<br />isteğe bağlı olarak nohut, ama önce kaynatmanız lazım, biraz meşakkatli gibi geldiği için pek sevmem katmayı :P<br /><br /><br />altta sayacaklarım isteğe bağlı olarak konulabilir:<br /><br />a) 2 adet ayva, güzel bir aroma veriyor pilava. <br />ya da<br />b)2-3 adet baş sarımsak (toplu halde olanından)<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Hazırlık</span>: <br />Etler Kuşbaşı olursa daha kolay olur, (orijinalinde büyük büyük atarlar etleri, servis edilierken doğranır) soğanları ortadan kestikten sonra yarım ay şekilde ince ince doğramanız lazım. Havuçlar (bu çok önemli) ince 7-8 santim uzunlukta olmalı, daha doğrusu bir havuçu ikiye bölüp ince ince çubuk şeklinde kesmeniz lazım (en zor iş budur, geçen 2,5 KG havucu tek başıma ince ince kestim, hayatım kaydı:P)<br /><br /><br />bunlar hazır olduktan sonra:<br /><br />Eti kızartın (kızartırken biraz tuz atarsanız etin lezzeti çıkar), sonra soğanı atıp et ve soğanı kızartmaya devam edin, Ocak full açık olmalı :P<br /><br />Soğan hafif kızarınca havucun hepsini atın (bu aşamada sakın tuz atmayın), ilk attığınızda sanki tencere ful havuç dolmuş gibi oluyor, korkmayın, 5 dakka sonra o görüntü kaybolur :P<br /><br />Havuçlar ölene kadar kızartın. Sonra kaynamış su katın, havuçları kaplıyacak kadar. ve ocağın altını kısın, 1 saat kısık ateşte kaynasın taki attığınız su iyicene çekilene kadar. <br /><br />O sırada siz pirinci sıcak suya koyun, 30 dakka filan beklesin.<br /><br />1 saat geçtikten sonra, su iyice çekilince, yıkanmış pirinci tencereye boşaltın, (bu noktadan sonra SAKIN KARIŞTIRMAYIN) ve pirinci düzleştirin, ve pirinci işaret parmağının ilk boğumu kadar sıcak su koyun, ve tuz + dövülmemiş kimyonu atın(tane kimyon), yukarıda ek malzeme saydıklarımdan aywa olanı 4'de bölüp atabilirsiniz, baş sarımsakları da iyice yıkayıp atabilirsiniz, seçim size kalmıştır..<br /><br />Sonra ocağın altını biraz açın, yani çeyrek durumuna getirin, ne çok yüksek ne çok düşük. bu şekilde üstü açık halde bekletin,, suyu tamamen çekmesi lazım, suyu tamamen çekilip çekilmediğini anlamak için kevgiri hafif vurunca dup dup ses gelirmiş, validenin tekniği :PP<br /><br />Suyu tamamen çekince altını iyicene kısın ve kapağını iyice kapatın (DEMLEME meselesi) hatta ben kapakla tencere arasına kağıt havlu ya da gazete koyarım :P ve kapağın üstüne ağırlık koyarım (bknz: el yapımı düdüklü tencere, hehehe).<br /><br /><br />10 dk bu şekilde bekledikten sonra altını kapatın, 15 dk da altı kapalı demlensin.<br />Sonra vola, servise hazırdır pilav... Normalde memlekette büyük kazanda yapıldığı için ve kazanların şekli farklı olduğu için kapağı açtıktan sonra içindekileri direk kazanın içinde karıştırırlar. Ama türkiyede öyle kazan göremedim, o yüzden kapağı açın ve tenceredekini genişçe bir tepsinin içine döküp karıştırın :)) ve servis edin.<br /><br />Afiyet olsun.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">ALİSHER ALİMARDONOV</span>şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-26063834674269303472010-01-11T17:26:00.001+02:002010-03-29T16:17:51.325+03:00BATIRIK (NAM-I DİĞER BATIRMA)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHdBNtAv5mZoZUwS0JMbN3ADErNBe-_iJybIepIpd20_EMIRuXyh4vlZ2QsGPSIYDp9S8MKgJRhq8Tg9AX1Htnygwoe6ICjVxrMmKRaE5hWhS7iNdJNi89fKADU0txz0KtOCuNhzSccPpu/s1600-h/IMG_5592.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHdBNtAv5mZoZUwS0JMbN3ADErNBe-_iJybIepIpd20_EMIRuXyh4vlZ2QsGPSIYDp9S8MKgJRhq8Tg9AX1Htnygwoe6ICjVxrMmKRaE5hWhS7iNdJNi89fKADU0txz0KtOCuNhzSccPpu/s320/IMG_5592.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5425504050095108178" /></a><br />Başka bir Karaman a özgü yiyecek ile karşınızdayım.Aman alınmayın mersinliler ve ermenekliler biliyorum sizlerde bu bize özgü diyorsunuz. Yakın bir coğrafyanın ortak yemek kültürü batırık. Hiç tadına bakmayanlara kısırın yağ yerine yağlı tohumlar kullanılarak yapılanı diye açıklayabilirim. Bir diğer fark da kısır gibi karıştırarak değil, elde yoğurularak köfte gibi şekil verilerek sunulanı.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Malzemeler</span><br />2,5 su bardağı ince bulgur<br />3 su bardağı ılık su<br />1,5 su bardağı tahin<br />2 biyük kuru soğan<br />3 orta boy (250 gr)domates<br />1/2 yemek kaşığı domates salçası<br />1 tatlı kaşığı ev yapımı acı biber salçası<br />6-7 adet yeşil soğan<br />1 demet maydanoz<br />1/2 su bardağı limon suyu (isteğe bağlı artırılabilir veya yerine nar ekşisi kullanılabilir)<br />2,5 tatlı kaşığı tuz<br />1,5 tatlı kaşığı kırmızı biber<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Metod:</span><br />1- Bulguru derin tepsiye koyunuz ve ılık suyla ıslatıp, kapağı kapatarak 20-25 dakika bekletin.<br /><br />2- Soğanı soyup ince kıyın. yeşil soğan ve maydanozu yıkayıp ayıklayın ve ince kıyın. domateslerin kabuğunu soyup küçük doğrayın.<br /><br />3- Teflon tavada kokusu çıkana dek kavurun (inanılmaz güzel bir kokusu vardır)<br /><br />4- Bulgura kuru soğanı, salçayı, domatesi katarak yumuşayıncaya kadar yoğurun. tahini katıp tekrar yoğurun. <br /><br />5- Yeşil soğan, maydanoz,tuz,limon suyu (ben nar ekşisinde ısrarlıyım) katıp karıştırın. <br /><br />6- Avuç içinde, parmaklar arasında sıkarak köfte şekli veriniz.<br /><br />7- Haşlanmış beyaz lahana, marul,turşu veya domates salatasıyla servis yapabilirsiniz. Ben soğan salatasız ve nar ekşisiz sunmam. <br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6rOcS0UMByonh87H-bpPnHopdSLLVo5GKRfbIvAl9sK_ZoOPO-nJumG1ly7Zz5bvIXsKK-aBL0p-_KXVdJh5T72vNerJ-adZZBF4WHR6bNzcwjAqLaXFezTMSLFenuJ-OIVMn2KGGeRRo/s1600-h/IMG_5584.JPG"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 302px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6rOcS0UMByonh87H-bpPnHopdSLLVo5GKRfbIvAl9sK_ZoOPO-nJumG1ly7Zz5bvIXsKK-aBL0p-_KXVdJh5T72vNerJ-adZZBF4WHR6bNzcwjAqLaXFezTMSLFenuJ-OIVMn2KGGeRRo/s320/IMG_5584.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5425877626009461858" /></a><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Not:</span><br /> Ermenekde batırık, dövülmüş ceviz içiyle, içel de ise kinciyle (susamla) veya yer fıstığıyla yaparlar. malatya -batirik- denilen yiyecek bunlardan tamamen farklıdır.<br /><br />Afiyet Olsunşarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1750897800398577592.post-51343094172656888272010-01-06T12:46:00.000+02:002010-03-12T11:54:04.585+02:00ÜNLÜ KOKTEYLLER VE AKLIMIZDA KALAN REPLİKLER<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIwaC9okoz1M0yBUheP2Rq8OM1gvMFUXkU5oAYa9X0Bps_VigbOPdylo6F5f3FOMTm704WNUD-OAR8dnD1n5uBYNeuTqug4XrYvAJZfcBHMxtUfb_SWGoCY1wy8hj_LvKnQFvbJ-SwEgVq/s1600-h/cocktail-tom-cruise.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 217px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIwaC9okoz1M0yBUheP2Rq8OM1gvMFUXkU5oAYa9X0Bps_VigbOPdylo6F5f3FOMTm704WNUD-OAR8dnD1n5uBYNeuTqug4XrYvAJZfcBHMxtUfb_SWGoCY1wy8hj_LvKnQFvbJ-SwEgVq/s320/cocktail-tom-cruise.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423576800525139058" /></a><br />Kokteyl dediğimde aklınıza ilk Tom cruise ve bu sahne gelmedi mi?<br />Kokteyl kelimesinin ilk kez nasıl, nerede ve kim tarafından kullanıldığı tam olarak bilinmiyor, ancak bu konu hakkında pek çok efsane ve varsayım bulunuyor:<br /><br />1) Bir zamanlar yorkshire da bir gelenek sürdürülüyordu: safkan olmayan atların kuruklarını kesmek. bu atlara cocktail(horoz kuyruklu) adı verilirdi. içki karışımlarının "melez" atların kuyruklarıyla özdeşleştirilip aynı adı almış olmaları mümkündür.<br /><br />2) Amerikan kurtuluş savaşında betsy flanagan adında bir hanım hem washingtona hem de la fayettee hizmet ediyordu. Bu hanım tavernasında iki tarafın askerlerine de şölenler hazırlıyordu. bir defasında fransız askerlerine bir tavuk ziyafeti çekmiş, içki bardaklarını renkli tüylerle süslemişti. Fransız askerleri betsy flanagan'ın sağlığınakadeh kaldırırlarken de " vive le cocktail "(yaşasın horoz kuyruğu) diye haykırmışlardı.<br /><br />3) Yine amerikan kurtuluş savaşı yıllarında, washington adlı bir dövüş horozu vardı. Horoz dövüşlerine düşkün halkın gözdesiydi ve yenildiği dövüş yoktu. Bu horoz bir gün ortadan yok olunca sahibi horozunu bulana sevgili kızı Bessie'yi vereceğini ilan eder. Horozu bulan kişi Bessie'nin eski sevgilisi ve Bessie'nin babasının hiç sevmediği bir adam olur. Aslında horozun kaybolması da Bessie ve sevgilisinin evlenmek için hazırladıkları bir oyundur. Sözünü tutmak zorunda kalan baba, görkemli bir düğün şenliği düzenleyerek kızını evlendirir. Şenlik sırasında sarhoş olan Bessie, bir yerden sonra tüm içkileri karıştırarak sunar. Konuklar bu karışımları çok beğenirler ve cocktail (horoz kuyruğu) adını verirler.<br /><br />4) Meksika körfezindeki Campeche'de konaklayan ingiliz denizcileri dracs adı verilen punchlar içerlerdi. bu punchlar horoz kuyruğu şeklinde olan ve yörede " cola de gallo" (cocktail) olarak adlandırılan tahta kaşıklarla karıştırılıyordu. daha sonra bu içkilerede kokteyl dendi.<br /><br />5) Meksikanın bir bölgesinin büyük reis'inin ziyaret eden amerikalı deniz subaylarına, reisin kızı tarafından bazı egzotik içkiler sunulur. Kızın adı x-octl'dur. amerikalılar kızın adınan yola çıkarak bu içkilere cocktail adı verirler.<br /><br />6) 18. yy ingilteresinde, dövüş horozlarına alkollü bir içecek olan " cock ale"(horoz birası) verilirdi. Dövüşü kazanan horozun kuyruğunda kalan tüy sayısı kadar değişik içkilerin karışımından oluşan içki galip horoza içirilirdi. Cocktail sözcüğü burdan geliyor olabilir.<br /><br />7) Fransız kaynakları cocktail'ın "coquetel" den geldiğini belirtir. bu isim bourdeaux bölgesi şaraplarından yapılan ve özgün bir kupayla sunulan bir karışıma verilir.<br /><br />8) New Orleanslı bir fransız doktor, konuklarına içkilerini " coquetiers " denilen yumurta kapları içersinde sunarmış. amerikalılar bunu cocktail olarak değiştirmişler.<br /><br />9) 1871 yılında yazılmış bir öykü " an american cock-tale " adını taşır. Mississippi nehrinde sefer yapan ünlü bir buharlı gemide, tüm içkiler bir banyo teknesine boşaltılmış ve ortaya çıkan karışım horoz göğsü şeklindeki bardaklara doldurulup yine horoz kuyruğu şeklinde çubuklarla karıştırılmış. Cocktail ismi buradan doğmuş.<br /><br />Kaynak: <a href="http://www.idefix.com/kitap/300-kokteyl-jak-deleon/tanim.asp?sid=HSK2X38NE33YD1Y68CQP">jak deleon</a><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfFmjN4Ctr6y9cbpKBPIHkEiYl_nZKYeLZWm1r-dEYul3G6-QAortXfCdKP9z_mIVd-TZ2erdtBQws5QWq-Q5aRi1EaehuLLFBegYoRWlWEiajztNjmvaCAgMtOr0RlV2Dq-QBhKsWHkjE/s1600-h/1254253498_top-10-movie-drinks_10.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfFmjN4Ctr6y9cbpKBPIHkEiYl_nZKYeLZWm1r-dEYul3G6-QAortXfCdKP9z_mIVd-TZ2erdtBQws5QWq-Q5aRi1EaehuLLFBegYoRWlWEiajztNjmvaCAgMtOr0RlV2Dq-QBhKsWHkjE/s320/1254253498_top-10-movie-drinks_10.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423580943234131058" /></a><span style="font-weight:bold;"></span><br /><a href="http://www.imdb.com/title/tt0107048/">Groundhog Day</a> en sevdiğim filmlerden biridir.Defalarca izleyebilirim. Bill Murray aynı günü üstüset yaşamaktadır ve andie Macdowell ı bir gün bara götürür. Hatun içkisini ve yemeğini sipariş eder. Bir sonraki sefer Murray siparişi veriri hatun için ve hatunu etkilemiş olur işyte orada geçen kokteyl in uzunca bir adı var.<br /><span style="font-weight:bold;">Sweet vermouth on the rocks with a twist</span><br />tarifi;<br />Tatlı vermouth<br />Limon dilimi<br /><br />Eski moda bir kokteyl bardağı buz ile doldurulur biraz vermouth biraz limon eklenip karıştırılır. Limon dilimi ile bardak süslenir.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxKjqdnOuSRVBGc426-agTgz9AsVXXsMYTpQSDClgmnjr_StK5kooGFgW9dBm8AbiMWYRnm4CMdFl1S0fNZY9LLL2KEB0uNCaXy3et1gTzC3R0u2oiC8JGlPk1H2WSenAFzOGmqfZXYycN/s1600-h/nuttyprofessor.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 287px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxKjqdnOuSRVBGc426-agTgz9AsVXXsMYTpQSDClgmnjr_StK5kooGFgW9dBm8AbiMWYRnm4CMdFl1S0fNZY9LLL2KEB0uNCaXy3et1gTzC3R0u2oiC8JGlPk1H2WSenAFzOGmqfZXYycN/s320/nuttyprofessor.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423588031153756866" /></a><br /><span style="font-weight:bold;"> </span><a href="http://www.imdb.com/title/tt0057372/">The Nutty Professor</a> Budd Love Profesör Julius Kelp in alt egosudur (Tyler Durden gibi )Bu kokteyli barda sipariş eder. Tabiki barmen bu kokteylin adını daha evvel hiç duymamıştır.hele içindekiler çok uzun bir liste halindedir. Barmen dayanamaz ve sorar''Burada mı içeceksiniz yoksa eve götürüp göğsünüzümü ovacaksınız?'' der. Belki film sırasında bir şaka olarak kullanışlmıştı lakin bu içki sahiden de içki kültürüne girer. Aslında içindekiler acımsı bir taddadır yinede içilebilirdir. orjinallik taşır ama dürüst olmak gerekirse pek de lezzetli değildir.<br />Adı tadından güzeldir.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Alaskan Polar Bear Heater</span><br />Tarifi;<br />50ml vodka<br />biraz rum<br />biraz bitter<br />bir kaşık sirke<br />25ml vermouth<br />25ml gin<br />A little brandy<br />Limon kabuğu<br />portakal kabuğu<br />Kiraz<br />50ml scotch<br />güzelce karıştırın.<br /><br />Buz ile doldurulmıuş uzun bir bardakta servis edin.<br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;"> </span> <span style="font-weight:bold;">Playing by Heart</span><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6CKijiXKzhHaCYL1h_Uft1C0n4IOPQkjObN0k_3MgehcSeGRzRrz4fbChaLhHLeWOmPxTwK17vJu8ULqRRgRpl98iyChjQPMSQMJI4xvqFU4U1XsuML39CSiLj4lWDtoHMChjCGsa9tn9/s1600-h/angelina+jolie+-+martini.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6CKijiXKzhHaCYL1h_Uft1C0n4IOPQkjObN0k_3MgehcSeGRzRrz4fbChaLhHLeWOmPxTwK17vJu8ULqRRgRpl98iyChjQPMSQMJI4xvqFU4U1XsuML39CSiLj4lWDtoHMChjCGsa9tn9/s320/angelina+jolie+-+martini.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423596691353833058" /></a><br />Angelina Jolie "vokta-martini istiyorum..sert ve 3 zeytin li olsun"......" der<a href="http://www.imdb.com/title/tt0145734/">playing by heart</a>" filminde.<br /><br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQKSIXvDyp6aiwhOdkz7UNlL2cMr36MjyjQ-py5MgFaWIsX0XmSp1mC2witq9h98-L9iZ2eauK84aMZz9ay2jcEdBAYmE0DEkW5CWuArKStSUWJfqppuBa-uPHRc6DOQ21w6Ll0aVzx5fz/s1600-h/1254256500_top-10-movie-drinks_8.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQKSIXvDyp6aiwhOdkz7UNlL2cMr36MjyjQ-py5MgFaWIsX0XmSp1mC2witq9h98-L9iZ2eauK84aMZz9ay2jcEdBAYmE0DEkW5CWuArKStSUWJfqppuBa-uPHRc6DOQ21w6Ll0aVzx5fz/s320/1254256500_top-10-movie-drinks_8.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423597932178354226" /></a><br /><br /><br /><br /><a href="http://www.imdb.com/title/tt0094889/">Cocktail</a> - <span style="font-weight:bold;">Red-Eye</span><br />80'lerin en bilinnen bar filmi kokteyl. Klasik zengin kız fakir aşkı işlenir iken arka planda bar ve barmenimizin müthiş şişe yakalama gösterilerini görürüz.İk öğrendiğimiz kokteyl tarifi ise Red eye isimli kokteyldir.<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Red Eye</span><br />25 ml votka<br />180ml domates suyu<br />345 ml bira<br />1 çiğ yumurta<br /><br />Uzun soğutulmuş bir kupaya votka ve domates suyunu dökün. Birayı ilave edin sonra yumurtayı içine kırın. Karıştırmayın! <br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIKYryi_AoOeILmobcISSw66tZ3s5ibTUxTTOBxNFCOVP1ivIHkM9J7ajmUJG9kfWg57ygydHA3awqK4KC7w9n9dLnza9FhqFafQO69Jo8wKtrZqiVqqGxMm_jpIR-eEqJNlr8Na7wjsz7/s1600-h/7Year_2.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 246px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIKYryi_AoOeILmobcISSw66tZ3s5ibTUxTTOBxNFCOVP1ivIHkM9J7ajmUJG9kfWg57ygydHA3awqK4KC7w9n9dLnza9FhqFafQO69Jo8wKtrZqiVqqGxMm_jpIR-eEqJNlr8Na7wjsz7/s320/7Year_2.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423602636994752578" /></a><a href="http://www.imdb.com/title/tt0048605/">The Seven Year Itch</a> nam ı diğer <span style="font-weight:bold;">Yaz Bekarı</span>. Sinema tarihinin unutulmaz pozu olan Marylin Monroe'nun uçuşan eteklerini barındıran filmdir,1955 yapımı filmin yönetmeni Billy Wilder, keyifli bir komedidir.Film aynı zamanda içinde en iyi şampiyonların kahvaltısı tarifinide barındırır. Karısnın yokluğunda karısını aldatmamaya çalışan Richard Sherman, sekreterine şöyle der: “kendi mükemmel kahvaltımı hazırlayabilirim.Aslına bakarsan fıstık ezmeli sandwichim ve 2 kadeh Whisky Sour' um var.”<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Whisky Sour</span><br /> tarifi<br />45ml whiskey <br />45 ml limon suyu, taze sıkılmış<br />1/2 - 3/4 kaşık şeker<br />portakal dilimi<br />kiraz<br /><br />Eski moda uzun buz doldurulmuş bir bardağa çalkaladıktan sonra dökün karışımı. kiraz veya portakal dilimi ile süsleyin<br /><br />Filmde çok güzel bir paralel kurgu sahnesi vardır. Baş kahramanımızla, Marilyn Monroe cümle cümle peşpeşe erkana gelir.<br />Bir gece aynı evdedirler ve karşılıklı konuşurlar. Bu sırada adam; karşılaşmalarının aslında bir tesadüf olmadığını, bunun psikanaliz nedenleri olduğunu, felsefi bir duruşun biyolojik bir zamanın geldiğinden bahseder.<br />Bu sıra monroe ise; kendi evine almış olduğu vantilatörün yeterince soğutmadığını acaba markete geri verirse kabul ederler mi diye düşünmektedir.<br />Hayat işte böyledir.Karşılıklı konuşuruz ama bambaşka şeylerden bahsederiz.<br /><br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBs1rQj2iJRR_FKv9m72_7tF4KSfxeuYeSZly-bxLSsZYO8SH78fLmOqNUPJinwbg4VC-hMVxPZkKso6ha0bggDXimRG9HfGOO5MUmDr6rvIngoBNHncOp2KBaXPIEUIs3Lel0Cc9MphGn/s1600-h/blog_00095_mix_your_own_sex_and_the_city_cosmopolitan_cocktail.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 199px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBs1rQj2iJRR_FKv9m72_7tF4KSfxeuYeSZly-bxLSsZYO8SH78fLmOqNUPJinwbg4VC-hMVxPZkKso6ha0bggDXimRG9HfGOO5MUmDr6rvIngoBNHncOp2KBaXPIEUIs3Lel0Cc9MphGn/s320/blog_00095_mix_your_own_sex_and_the_city_cosmopolitan_cocktail.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423606671443762866" /></a><br /><a href="http://www.imdb.com/title/tt1000774/">sex and the city</a> dörtlüsünün martini ve şarapla beraber favori içkisi. mükemmel bi tad, iç baymıyo ama acı da değil. Böyle bi böğürtlen/portakal tadı karışımı, sarhoş edesi.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBCxBH09j2CnI5A2lYm0Q-pP77CF3wnv3FHixUfhTZX9LIZSiYCTFGOzNdR5-uQ-SZpNUvoDnEoouFn-uii7CqG5mVIN7TLuaVz_h_wFeUMWwUXxO2U3kJktooqhH5x09o2xIn9eiqoc3D/s1600-h/satc1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 187px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBCxBH09j2CnI5A2lYm0Q-pP77CF3wnv3FHixUfhTZX9LIZSiYCTFGOzNdR5-uQ-SZpNUvoDnEoouFn-uii7CqG5mVIN7TLuaVz_h_wFeUMWwUXxO2U3kJktooqhH5x09o2xIn9eiqoc3D/s320/satc1.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5423624853730575074" /></a><br />Hafif, tatlı, klasik bir kokteyl. Malzemelerini buzla calkalayip bir kokteyl bardagina süzün.<br /><br />2 ölçü votka<br />1 ölçü yaban mersini suyu<br />1 ölçü <a href="http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=cointreau">cointreau </a>(veya triple sec)<br />1/2 ölçü misket limonu suyu<br />1/2 ölçü surup<br /><br />------<br />*surup: 1:1 veya 1:1,5 oraninda su ile sekeri bir tasimlik kaynatarak elde edilir, seker yerine kullanilir.şarap gibi kadınhttp://www.blogger.com/profile/08239338179713689562noreply@blogger.com2